Minare ve kılıfı
Selam arkadaşlar.. bir süredir yazmıyordum ki, taki demokratik aydınların papağanlarından biri canlı halini bana göstererek konuşurken kafamın tasını fırlatana kadar.. Efendim konu gayet basit, Türk halkına demokrasi bir beden büyük gelmişşşşş diyordu ki, içimden geçti –bu cümle minarenin kılıfı “bakalım minare ne” derken kafamda şimşekler çaktı. Demek ki Türkiye; halkının bu günkü eğitim düzeyi ile demokratik olmayan bir idarece yönetilmeli demek istiyordu. Beyhude insana hemen sordum tabii aklında böyle demokratik olmayan yönetim modeli var mı? Diye.. hemen Atatürkçü düşünce (GİRİŞ) sosyal devlet (GELİŞME) ve sosyalizm (SONUÇ) kompozisyonu ile istediği yönetim biçimini ortaya koyuverdi. Şaşırmadım.. zaten beklediğimde buydu.. kılıfı sosyalizm olduktan sonra minareyi tahmin etmek kolay değil. Minarede millet olarak bizlerdik. Bu insanın düşüncesine bakın ki, bu postmodernsosyalizm yönetim şeklinde yönetici olmayı kafaya koymuş. Mutlaka bizi yönetecekler. İşlerine gelirse demokrasiyle ya da işlerine geldiği gibi sosyalizmle. Bu insanların derebeylik, zorbalık kanlarına nasıl işlemiş ki, yönetici olduktan sonra yerini garantiye alacak hem demokratik kuvvet unsurlarını, bu unsurlar sonuç vermedi mi zorbalık yapmayı kendinde “hak” olarak görebiliyor. Sonuca bağlayalım. Bir eğitim sistemi insanlara sağlıklı düşünmeyi öğretmelidir. “Mantık” budur. Düşünme; insanın bir sonuca ulaşma faaliyetidir. Eğer siz insanı alır ve ona düşüncesi sonrasında hangi fikre ulaşması gerektiğini öğretirseniz; yetiştirdiğiniz insanlarda böyle fikir yellozu olurlar. Çünkü, bu insanın düşüncesi; zaten doğru kabul ettiği bir sonucun nedenlerini mantıklı kılma çabasıdır. Konuşmanın başlangıcı Türkiye İktidarı idi ki, iktidarı eleştirmek doğruyu bulmak adına demokraside hepimizin görevidir. Sağlıklı düşünme öğretilmemiş bir insan işte böyle “demokrası de iktidarı eleştirme konusundan başlar konuşmasına ama konuşmayı sosyalizmle bitirir” çünkü ona öğretilen doğru budur. Konuşmanın başlangıç noktasının demokrasi olduğunu düşünce organı bir anda unutuverir. Beynine kazınmış “sosyalizm” gerçeğine ulaşacak mantıklı gerekçeler türetirken böle bir anda fikir yellozu oluverirler. Neyse iyi ki demokrasi varda bu tip insanlara görev verilmiyorJ