Beyninizin Patronu Olun!

M

Misafir

Forum Okuru
Beyninizin Patronu Olun!
Beyin gücünü geliştirme anlatan kitaplara bir yenisi eklendi: "Mozart''ın Beyni ve Savaş Pilotu"

Zamanımızın en popüler konularından biri, kuşkusuz beyin gücü ve kullanma yöntemleri; şu bir gerçek ki, beynimizi yönetmeyi öğrendiğimiz takdirde gücümüzün ve yapabileceklerimizin sınırı yok.

Bu konuyla ilgili binlerce kitap yazıldı ama İçlerinde bir tane yeni olanı var ki diğerlerinin arasından kolayca sivriliyor: "Mozart''ın Beyni ve Savaş Pilotu". Kitap, beyin performansından en iyi şekilde faydalanmayı öğretiyor.
Kitabın adına bakmayın. İçinde Mozart''ın adının birkaç örnekte geçmesi dışında Mozart''la bir alakası yok. Yazarı Prof. Dr. Richard Restak, George Washington Üniversitesi''nde nöroloji profesörü ve beyin gelişimi Öğrencilerine dersler veriyor.

"Mozart''ın Beyni ve Savaş Pilotu" bizlere beynimizi nasıl tanıyacağımızı ve ona sinyaller gönderme yöntemlerini anlatıyor. Tabii ki kitabı okurken şaşırmamak elde değil. Gündelik hayatımızda alışık olduğumuz renkler, ışıklar, sesler ve kokuların beynimiz için ne kadar önemli uyarıcılar olduğunu ve bize alışkanlıklarımızı hatırlattıklarını biliyor muydunuz? İşin en ilginç kısmı da, beynimize komutlar vererek kötü alışkanlıklarımızdan kolayca kurtulabiliyoruz, buna birçoğumuzun bırakmakta zorlandığı sigara da dahil.
Bu kitap, konsantrasyon ve hafıza sorunlarını ortadan kaldırmanın yollarını öğretiyor. Ancak aynı bedensel egzersizler gibi, her gün, düzenli olarak beyin egzersizleri de yapmak gerekiyor.

Restak, beyin gücünüzün kapasitesini artırmak için yapmanız gerekenleri şöyle sıralıyor:

1. Beyninizin kapasitesini keşfedin.

Beyninizin kapasitesini çözmek için ille de nörolog olmanıza gerek yok. Ayni anda pek çok şeyi beynimiz sayesinde yapabiliyoruz. Diyelim ki tango öğreniyorsunuz. Başlangıçta zor görünüyor... Adımları tek tek saymak, öğrenmeye yoğunlaşmak ve kavramak.
Ama deneyim kazanınca bu yoğunlaşma azalıyor. Zamanla tango yaparken akşam ne yemek pişireceğinizi, kızınızın notlarını, ertesi günkü toplantıyı düşünebiliyorsunuz.

2. Bisiklete binmeyi unutabilir misiniz? Bir işe uzun süre ara verseniz de tekrar hatırlayabilirsiniz.

İlginizi çeken konuları öğrenmekten vazgeçmeyin. Sürekli tekrar, beyni güçlü kılar. Yazar Restak, kendinden bir örnek veriyor: "Tai chi eski bir savaş egzersizidir. Ben bu egzersizi 20 yıl önce yapıyordum. 20 yıl sonra sokakta tai chi yapan bir gruba rastladım, onlara katıldım. Hareketlerin çoğunu biliyordum. Ama yapmaya kalkınca unuttuğumu fark ettim.
Başıma gelen şeyin bilimsel açıklaması şuydu: Beynimdeki nöron ağlarının bağlantısı kopmuştu ve bağı kurmak zor değildi."Unuttuğunuz her şeyi yeniden hatırlamanın yolu var: Nöron ağını yeniden kurmak! Bazı durumlarda nöron ağları daha kolay kurulur, bisiklete binmek gibi... Bu kolay unutulmaz.

3. Olaylarda kronolojiye takılmayın... Fotomontaj yapın.

Beyninizin en iyi biçimde çalışmasını istiyorsanız her şeyle katı, kronolojik yöntemlerle uğraşma eğiliminizden kurtulun. Yaşamınızın farklı dönemlerine ait olayların belleğinizde bir arada var olmalarına izin verin. Rastlantılardan derin anlamlar çıkarmak yerine, (bazen doğru olsalar da) onları yaşadığınız anı zenginleştiren şeyler olarak görün.

4. Hafızanızı gerektiğinde değil, her zaman kullanın. Ona güvenin ve onu diri tutun.

Çoğumuzun sorunudur bellek zayıflığı. Doktorların kapısını bu yüzden aşındırırız. "Hiçbir şey hatırlamıyorum" diye şikâyet ederken, büyük bir hastalığımızın olduğunu sanırız. Oysa bellek zayıflığının temelinde depresyon yatar. Ayrıca bellek zayıflığı kültüreldir. Yaşama biçimi çok önemlidir. Bu yüzden hafızanızı kullanın, beyninizi hatırlamaya zorlayın.

5. Semboller ve takma adlarla bellek gücünüzü geliştirin.

İşte bir örnek. Hafızayı güçlendirmenin yollarından biri de şu: Mutlaka bilmeniz gereken bir bilgi var. Ama bir türlü ezberleyemiyorsunuz. Örneğin gezegenlerin güneşe olan uzaklıklarına göre sıralanmasını hatırlamak zorundasınız. Merkür, Venüs, Dünya, Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs, Neptün ve Plüton, "Meltem Veli''ye döndü. Jale, Selim''i unutamadı. Nalân’sa partnersiz." Bu cümlelerin ilk harflerine bakarsanız, gezegenleri sırayla sayabilirsiniz. Meltem Merkür oluyor, Veli de Venüs. Döndü Dünya''yı anlatıyor vs... Bu sıralama hatırlamanıza yardımcı olabilir.

6. Geçmişe mazi demeyin. 0 günleri yeniden yaşayın.

Geçmiş yıllarda yaşadığımız farklı günlerde çekilmiş fotoğrafları barındıran bir albüme baktığımızı düşünelim. O resimlerde kendinizi tanımış olsanız ve o an hakkında bir şeyler hatırlayabilseniz de bir şekilde geçmişteki duygu ve düşüncelerinizi yeniden hissedemediğinizi fark edeceksiniz. Kaybedilen bu duygusal devamlılık belleğinizin çok önemli bir parçasını oluşturuyor. Duygusal belleğimizin silinmesine izin verirsek, kendimizle olan ilişkimiz de kopar.

7. Zekâ testleriyle konsantrasyonunuzu artırın.

Nörologlar, bulmaca, yap boz, zeka testleri gibi basit testlerin konsantrasyon gücünü büyük ölçüde geliştirdiğini söylüyor. Her gün okuduğunuz gazetede bulunan bulmacayı çözmek, beyniniz için çok faydalı bir egzersiz olacaktır. Bu küçük bulmacalar, büyük işlere yoğunlaşmanızı sağlayacaktır.

8. Beyninizi gereksiz düşüncelerin kuklası haline getirmeyin.

Beyninizin en iyi şekilde çalışmasını sağlamak için, ilk önce onu lüzumsuz düşünceler ve faaliyetlerden arındırın. Eğer bunu başaramazsanız, beyninizi istediğiniz gibi kullanamadığınızı göreceksiniz, çünkü arıza yapacaktır. Eğer aşağıda sıraladığımız arızalardan bazılarını yaşıyorsanız, belli ki beyninizi bazı gereksiz faaliyetlere maruz bırakıyorsunuz.

Dikkati toplamakta ve odaklanmada güçlükler

Zayıf hayal gücü

Bellek zayıflığı

Düzenleme ile ilgili problemler

Ruh halinde tutarsızlık

Bilinenin aksine, beyin bilgisayar veya makine gibi çalışmaz. Bu yüzden beyni gereksiz ve verimsiz şekillerde çalıştırmaktan vazgeçin.
Örneğin bazı parlak öğrenciler standart testlerde başarısız olurlar, çünkü basit bir soruyu okuyup doğru olan cevabı seçmek yerine, doğru olan cevap hakkında kendiyle konuşmakla meşguldürler.

9. Stresten kurtulmak için aktif ölçümler yapın.

Yaşadığımız gündelik ve hızlı hayat içerisinde stres kaçınılmaz bir gerçek. Stres aynı zamanda beyin faaliyetlerini azaltan, kapasitemizi daha az kullanmamıza sebep olan bir faktör. Beynimizden daha çok faydalanmak için, stresli ortamda strese girmemeyi öğrenmeliyiz. Nasıl mı?
Endişeleri ortadan kaldırın.
En kötü korkularınızın yer aldığı olumsuz senaryolarla uğraşmayı bırakın.
Hedeflerinize ve fikirlerinize konsantre olun.
Egonuzu tatmin edici arayışlar içine girmektense, hedeflerinizi hatırlayın.
Sık sık sevdiğiniz şeyleri yapın; sevdiğiniz bir kitabi yeniden okuyun mesela. Bu, fazla yüklenen bilgi stresine karşı ilaç gibi gelecektir.

10. Mantık gücünüzü eğitin.

Kendinizi bir kaleci gibi düşünün. Zihniniz sürekli rakip takımın golcüleri ve savunma pozisyonlarıyla meşgul. Büyük ihtimalle hedefiniz hiç gol yemeyip maçtan galip ayrılmak olacaktır. Şartların iyi olduğu ve şansınızın yaver gittiği günlerde az gol yiyip, kötü gittiği günlerde yenilgiyi kabul etmeniz gerekecek. Mantığınızı kullanarak başarıyla sonuçlanan maçlarda sizin veya takımınızın neden iyi olduğunuza ya da rakip takımın neden kötü olduğunu düşünün. Bu diğer maçlarda işinize yarayacaktır. Bir örnek daha: Bir taksi şoförüsünüz. Herkes gibi siz de az çalışıp çok kazanmak istiyorsunuz. Kazancın iyi olduğu günlerde birkaç saat fazla çalışıp, kötü olduğu günlerde işi erken bırakabilirsiniz, Tek yapmanız gereken mantığınızı devreye sokmak.

11. Belirsizliğe karşı tolerans gösterin, kalıp düşüncelerden uzaklaşın.

Bir örnek: Steve çok utangaç ve içine kapanık biridir. Her zaman yardımseverdir ama insanlarla pek ilgilenmez. Alçakgönüllü ve derli topludur. Her zaman düzenleme ve planlama yapmaya ihtiyaç duyar ve detay tutkusu vardır.
Soru: Bu tanımlamaya göre Steve''in kütüphaneci mi yoksa çiftçi mi olma olasılığı daha yüksektir?
Yanıt: Büyük ihtimalle siz de Steve''in kütüphaneci olması gerektiğini düşünüyorsunuz. Çünkü Steve''in düzen tutkusunun kütüphanecilikte işe yarayabileceğini tahmin ediyorsunuz. "Utangaç" ve "düzenli" tanımlamaları yüzünden basmakalıp düşünceleri benimseyebiliyorsunuz. Farklı düşünecek olursak bir çiftçi de utangaç, aynı zamanda düzenli olabilir. Ya da bir tamirci benzer özellikleri içinde barındırabilir. Sorulan bir soruda ilk akla gelecek cevabı vermeden önce mutlaka diğer ihtimalleri düşünün.

12. Egonuzu kenara koyun zayıflığınızı kabullenin.

Beyin performansımız söz konusu olduğunda, hepimizin güçlü veya zayıf olduğu durumlar vardır. Güçlü olduğumuz durumlarda sorun yok ama zayıf olduğumuz durumları kabullenip kendimizi geliştirmemiz gerekiyor. Çok sayıda telefon numarasını aklınızda tutabiliyor musunuz? Ya da en sevdiğiniz kitabı kimin ödünç aldığını aylar, yıllar sonra hatırlayabiliyor musunuz? "Önemi yok" diye düşünmeyin. Bunları yapamıyorsanız, özeleştiriden kaçınmayın, farklı yorumlara açık olun. Performans kaybına neden olabilecek unsurları düşünün. Sıkıntılarınızı ve egonuzu bir kenara koyun. Hedefiniz, zihinsel usta statüsüne erişebilmek ve beyin performansınıza hâkim olmaktır. Belleğinizin sınırlarını öğrenin. Neyi aklınızda tutup neyi tutamadığınızı bilin ve programlı olun. Genel görüntüye odaklanın. Bu sizi duygusallıktan uzak tutup sorunun çözümünde fayda sağlayacaktır.

13. Çok geniş çaplı okuyarak zihinsel keskinliğinizi arttırın.

"Ricardo Reis''in Öldüğü Yıl" adlı bir kitap vardır. Nobel ödüllü bir kitaptır bu. Kitabın yazarı Jose Saramago şöyle der: "Bir insan çok okumalıdır, her şeyden biraz veya ne okuyabilirse... Her kitap öğretici olmadığı için, okumaya öğretici kitaplardan başlayın. Herkesin ilgi alanı farklı olsa da bu tür kitaplar kişinin bilgi dağarcığını geliştirir. Sonra kişisel seçimler gelebilir.

14. Sanat ve müzik öğrenin, deneyimlerinizi geliştirin.

Salvador Dali ve Leonardo da Vinci, yıllar önce öğrencilerine dünyadaki şekil, nesne ve olayları saçma da olsa yorumlattı. Bu iki sanatçının amacı öğrencilerin hayal gücünü geliştirerek bir çeşit beyin egzersizi yaptırmaktı. Bugün hâlâ bazı ustalar bu tekniği kullanıyor. Da Vinci, resmi ve müziği birbirine karıştırarak çalışmanın doğruluğuna inandığı için, öğrencileriyle bunu paylaştı. Hiç kuşku yok, bu yüzden "deha" olarak anıldı. Dali''ye göre müzik, beynin yaratıcı güçlerini kuvvetlendiren bir araç. Beyninizin, basmakalıbın dışına, sınırların ötesine seyahat etmesine izin verirseniz çok yaratıcı sonuçlar alabilirisiniz. Farklı müzikler dinlemekten, anlamadığınız bir resme bakmaktan korkmayın. Onlarda kendinizden bir şeyler arayın.

15. Tai Chi beyninizi geliştiren en iyi egzersizdir.

Bütün fiziksel egzersizler beyin performansını geliştirir. Ama bazıları var ki direkt olarak beyne etki eder. Denge hareketleri ve bacaklardaki kuvveti geliştirici egzersizler beyne çok faydalı egzersizlerdir. Buna göre, yavaş hareketli eski Çin egzersizi "Tai Chi"yi size önerebiliriz.
Türkiye''de yapılmamasına rağmen Tai Chi''nin nasıl yapıldığını internetten öğrenip evde uygulayabilirsiniz.

Bonus Madde: Beyninizi Rahatlatma Teknikleri

Kitap okudunuz, farklı müzikler dinlediniz, bulmaca çözdünüz. Yani hep çalıştınız. Hiç mi dinlenmeye ihtiyacınız yok. Beynimiz dinlenmeyi de ister. işte beyni rahatlatıcı birkaç egzersiz:

1) Sırtüstü uzanın ve göbeğinize bir kitap yerleştirin.
Mide kaslarınızı rahatlatın ve kitabı hoplatacak şekilde karnınızdan nefes alın ve verin. Bu egzersizle ciğerlerinizin alt bölümlerine de oksijen gitmesini sağlarsınız.

2) Dik oturun ve sağ elinizi karnınıza, sol elinizi de göğsünüze koyun. Solunum sırasında karnınızdaki elinizi yükseltip alçaltacak kadar derin nefes alın. Burnunuzdan nefes alın ve yine burnunuzdan veya ağzınızdan verin.

3) Cep telefonunuzun ya da saatinizin kronometresini ayarlayın. Beş saniyede karnınızın havayla dolduğunu hissederek yavaş yavaş nefes alın ve yine beş saniyede yavaş yavaş nefesinizi verin. Bu solunum egzersizini stresli hissettiğiniz zamanlarda yapabilirsiniz. Stresiniz azalacak ve rahatlayacaksınız.
 
Geri
Üst