Ekmek zammına tepki
Türkiye Ziraatçılar Derneği Genel Başkanı İbrahim Yetkin, ekmeğe yapılan zammın buğday fiyatlarında görülen artış açısından hiçbir haklı gerekçesi olmadığını belirterek, “Ekmeğe yapılan zam geri çekilmeli. Ekmek eski gramajına getirilmeli, zam oranı da yüzde 5-6 olmalı” dedi.
İbrahim Yetkin, İçkale Otel'de düzenlediği basın toplantısında, hazırladıkları “Ekmek Raporu”nu açıkladı.
Araştırmalara göre, orta düzeyde bir işte çalışan erkeğin günlük olarak tüketmesi gereken ekmek miktarının 450 gram olduğunu, bunun günde 150 gramlık 3 ekmek tüketilmesi anlamına geldiğini anlatan Yetkin, “Bu durumda ikisi çocuk olmak üzere 4 kişilik ailenin günlük ekmek tüketim ihtiyacı yaklaşık 8 ekmektir” dedi.
“Ekmek, halkımızın beslenmesinde birinci derecede öneme sahip vazgeçilmez temel besindir” diyen Yetkin, gelişmiş olarak kabul edilen ülkelerde kişi başına ekmek tüketiminin yıllık 40-50 kilogram, ekmek ağırlıklı beslenen Türkiye'de ise bu oranın 3-4 kat fazla olduğunu anlattı.
“KURAKLIK KURAKLIK FIRSATÇILIĞI = YÜZDE 30'LUK EKMEK ZAMMI”
Türkiye'de günde yaklaşık 120 milyon adet (yıllık 44 milyar adet) ekmek üretildiğini, Türkiye ekmek pazarının yıllık büyüklüğünün ise 10 milyar YTL'nin üzerinde olduğunu kaydeden Yetkin, şöyle konuştu:
“Ankara'da geçtiğimiz günlerde ekmek fiyatlarına yüzde 20 zam yapıldı. Daha önce de gramajın düşürülmesiyle toplam yüzde 30 oranında zam yapılmış oldu. Bu zam oranı tüm ülkeye aynı şekilde yansıtılırsa bu söz konusu pazarın 2 milyar YTL genişlemesi anlamına gelecektir.
Yaptığımız araştırmaya göre, buğday fiyatlarındaki artışa bağlı olarak ekmek fiyatlarında ancak yüzde 5'lik bir zam meşrudur. Bunun dışındaki zammın karşısındayız. Kuraklık kuraklık fırsatçılığı = yüzde 30'luk ekmek zammı. Bu durumda yapılan zammın ülke geneline yansıması halinde ekmeğe fazladan harcanacak 2 milyar YTL'nin ancak 500 milyon YTL'lik bir bölümü haklı kazanç kabul edilebilir.”
Son 5 yılın, buğday, un ve ekmek fiyatlarındaki artış oranlarını karşılaştıran Yetkin, bu rakamlara göre, ekmeğe yapılan zammın buğday fiyatlarındaki artışla açıklanamayacak kadar yüksek olduğunu vurguladı.
Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) verilerine göre, un maliyeti içerisinde buğdayın payının yüzde 70, ekmeğin maliyetinde unun payının yüzde 30 civarında olduğunu anlatan Yetkin, yapılan zammın yüksek oluşuna ilişkin gerekçeleri şöyle özetledi:
“Ekmeğin maliyeti içerisinde buğdayın payı yüzde 21'dir. 2006 yılında ortalama 0.400 YTL/kg olan buğday fiyatı, 2007 Ekim ayı başlarında 0.500 YTL/Kg idi. Buna göre, buğday fiyatındaki artış oranı geçen yıla göre yüzde 25 olmuştu. Bu artışın un fiyatına yansıması yüzde 17.5 olmalıydı. Ekmeğin içindeki unun fiyatı yüzde 30 olduğundan ve un fiyatları yüzde 21 oranında arttığından bu artışın ekmek maliyetine yansıması yüzde 5-6 olmalıydı. 2006 yılı ortalamasına göre buğday fiyatındaki yüzde 25'lik artış; un fiyatına yüzde 17.5 olarak yansıması gerekirken yüzde 21 olarak, ekmek fiyatına yüzde 6 artış olarak yansıması gerekirken yüzde 23 olarak yansımıştır.
Ekmek fiyatlarındaki bu artışın buğday fiyatlarında görülen artış açısından hiçbir haklı gerekçesi yoktur.”
Hiç kimsenin “piyasa ekonomisi adı altında, kuraklık bahanesiyle ekmek gibi stratejik bir ürünle oynamaya hakkı olmadığını” kaydeden Yetkin, “Serbest piyasa ekonomisi adı altında fiyatların belirlenmesine ve satılmasına karşıyız. 50 çeşit ekmek, 50 çeşit fiyat var. Zam geri çekilmeli. Bu konunun takipçisi olacağız, bu konuda her türlü çalışmayı yapacağız” diye konuştu.
Yetkin, “Ekmeğin eski gramajına getirilmesi, zam oranının da yüzde 5-6 olması” gerektiğini söyledi.
Hürriyet
İbrahim Yetkin, İçkale Otel'de düzenlediği basın toplantısında, hazırladıkları “Ekmek Raporu”nu açıkladı.
Araştırmalara göre, orta düzeyde bir işte çalışan erkeğin günlük olarak tüketmesi gereken ekmek miktarının 450 gram olduğunu, bunun günde 150 gramlık 3 ekmek tüketilmesi anlamına geldiğini anlatan Yetkin, “Bu durumda ikisi çocuk olmak üzere 4 kişilik ailenin günlük ekmek tüketim ihtiyacı yaklaşık 8 ekmektir” dedi.
“Ekmek, halkımızın beslenmesinde birinci derecede öneme sahip vazgeçilmez temel besindir” diyen Yetkin, gelişmiş olarak kabul edilen ülkelerde kişi başına ekmek tüketiminin yıllık 40-50 kilogram, ekmek ağırlıklı beslenen Türkiye'de ise bu oranın 3-4 kat fazla olduğunu anlattı.
“KURAKLIK KURAKLIK FIRSATÇILIĞI = YÜZDE 30'LUK EKMEK ZAMMI”
Türkiye'de günde yaklaşık 120 milyon adet (yıllık 44 milyar adet) ekmek üretildiğini, Türkiye ekmek pazarının yıllık büyüklüğünün ise 10 milyar YTL'nin üzerinde olduğunu kaydeden Yetkin, şöyle konuştu:
“Ankara'da geçtiğimiz günlerde ekmek fiyatlarına yüzde 20 zam yapıldı. Daha önce de gramajın düşürülmesiyle toplam yüzde 30 oranında zam yapılmış oldu. Bu zam oranı tüm ülkeye aynı şekilde yansıtılırsa bu söz konusu pazarın 2 milyar YTL genişlemesi anlamına gelecektir.
Yaptığımız araştırmaya göre, buğday fiyatlarındaki artışa bağlı olarak ekmek fiyatlarında ancak yüzde 5'lik bir zam meşrudur. Bunun dışındaki zammın karşısındayız. Kuraklık kuraklık fırsatçılığı = yüzde 30'luk ekmek zammı. Bu durumda yapılan zammın ülke geneline yansıması halinde ekmeğe fazladan harcanacak 2 milyar YTL'nin ancak 500 milyon YTL'lik bir bölümü haklı kazanç kabul edilebilir.”
Son 5 yılın, buğday, un ve ekmek fiyatlarındaki artış oranlarını karşılaştıran Yetkin, bu rakamlara göre, ekmeğe yapılan zammın buğday fiyatlarındaki artışla açıklanamayacak kadar yüksek olduğunu vurguladı.
Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) verilerine göre, un maliyeti içerisinde buğdayın payının yüzde 70, ekmeğin maliyetinde unun payının yüzde 30 civarında olduğunu anlatan Yetkin, yapılan zammın yüksek oluşuna ilişkin gerekçeleri şöyle özetledi:
“Ekmeğin maliyeti içerisinde buğdayın payı yüzde 21'dir. 2006 yılında ortalama 0.400 YTL/kg olan buğday fiyatı, 2007 Ekim ayı başlarında 0.500 YTL/Kg idi. Buna göre, buğday fiyatındaki artış oranı geçen yıla göre yüzde 25 olmuştu. Bu artışın un fiyatına yansıması yüzde 17.5 olmalıydı. Ekmeğin içindeki unun fiyatı yüzde 30 olduğundan ve un fiyatları yüzde 21 oranında arttığından bu artışın ekmek maliyetine yansıması yüzde 5-6 olmalıydı. 2006 yılı ortalamasına göre buğday fiyatındaki yüzde 25'lik artış; un fiyatına yüzde 17.5 olarak yansıması gerekirken yüzde 21 olarak, ekmek fiyatına yüzde 6 artış olarak yansıması gerekirken yüzde 23 olarak yansımıştır.
Ekmek fiyatlarındaki bu artışın buğday fiyatlarında görülen artış açısından hiçbir haklı gerekçesi yoktur.”
Hiç kimsenin “piyasa ekonomisi adı altında, kuraklık bahanesiyle ekmek gibi stratejik bir ürünle oynamaya hakkı olmadığını” kaydeden Yetkin, “Serbest piyasa ekonomisi adı altında fiyatların belirlenmesine ve satılmasına karşıyız. 50 çeşit ekmek, 50 çeşit fiyat var. Zam geri çekilmeli. Bu konunun takipçisi olacağız, bu konuda her türlü çalışmayı yapacağız” diye konuştu.
Yetkin, “Ekmeğin eski gramajına getirilmesi, zam oranının da yüzde 5-6 olması” gerektiğini söyledi.
Hürriyet
