Kadın Haberleri 2004

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan Misafir
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Cevap: Kadın Haberleri 2004

'Töre'ye müthiş ceza


Şanlıurfa 1. Ağır Ceza Mahkemesi, 14 yaşındaki kızı öldüren aileye 'töre indirimi' uygulamadı ve tümüne ağır ceza verdi


Töre cinayetlerinin yoğun olarak işlendiği Şanlıurfa'da, mahkeme bu konuda 'devrim' sayılabilecek bir karara imza attı.
Akçakale'ye bağlı Obalı köyünde oturan Emine Kızılkurt (14), 2002'de köylüsü Abdurrahman Öncel'in tecavüzüne uğradı. Baba İsmail Kızılkurt, kızının hamile kalması üzerine Şanlıurfa'ya taşındı. Ancak, Emine'nin amcası Mehmet Kızılkurt ile amca çocukları, küçük kızın 'namusunun kirlendiğini', 'töreye' göre öldürülmesi gerektiğini belirterek, babaya baskı yapmaya başladı. Kızılkurt,
kızını akrabası Salih Budak'la evlendirdi ancak töre baskısından kurtulamadı.

Bıçağı kaptırınca boğdu
Sonunda aile meclisi, 3.5 aylık hamile Kızılkurt'un 'infazı' kararını aldı ve küçük kızı öldürmesi için 20 yaşındaki Mahmut Kızılkurt'u görevlendirdi.
Plan gereği baba Kızılkurt, yeğeni Mahmut'la 15 Haziran 2002'de kızının evine gitti ve temizlik için kendi evine çağırdı. Baba Kızılkurt, eve geldiğinde kızını yeğeni Mahmut'la bırakıp çıktı. Emine Kızılkurt'a önce bıçakla saldıran Mahmut Kızılkurt, kurbanı atik davranıp bıçağı alınca, kendini yere atan küçük
kızın boğazını önce elleriyle sıktı ardından da bir eşarpla sıkarak öldürdü.
Şanlıurfa Savcılığı, aynı yıl, Kızılkurt'u öldüren ve öldürülmesine karar veren tam 11 akrabası için dava açtı. Davayı 9 Mart'ta sonuçlandıran Şanlıurfa Ağır Ceza Mahkemesi, 'infaz'a karşı çıkan ağabeyi Halil Kızılkurt'la, 17 yaşında olduğu için aile meclisinde söz hakkı bulunmayan amca çocuğu İbrahim Kızılkurt'un beraatına karar verdi.

'Tahrik indirimi' yapmadı
Mahkeme, Mahmut Kızılkurt'u müebbet ağır hapse mahkum edip, 'töre indirimi' denilen ve TCK'nın 51. maddesinde düzenlenen 'tahrik indirimi' uygulanmasına gerek görmedi. İyi halden cezası müebbet hapse çevrilen Mahmut Kızılkurt, İnfaz
Kanunu'na göre, 20 yıl cezaevinde yatacak.
Mahkeme, aile meclisini oluşturan baba İsmail (38) ve amca Mehmet Kızılkurt (77) ile yaşları 20 ila 64 arasında değişen 6 amca çocuğunu da önce taammüden cinayet suçundan müebbet ağır hapse mahkûm etti. Sanıkların cinayeti işleyen değil, teşvik edenler oldukları gerekçesiyle bu cezaları 16 yıl 8'er aya
düşürdü. İnfaz Kanunu'na göre, bu sanıklar da 6 yıl 6'şar ay hapis yatacak.
Mahkeme, tutuksuz yargılanan diğer sanıklar için de gıyabi tutuklama kararı verdi.
 
Cevap: Kadın Haberleri 2004

Başlık Parası : Eğitim Engeli

Ailesinin 5. sınıftan sonra okula göndermediği 13 yaşındaki S.Y.'nin mektubu üzerine harekete geçen Samsun Barosu avukatları, aynı ilkokulda 67 kız öğrencinin "evlilik ve başlık parası" nedeniyle okula gönderilmediğini öğrendi.



--------------------------------------------------------------------------------
Milliyet
19/03/2004 İsmail AKDUMAN
 
Cevap: Kadın Haberleri 2004

BİA (Samsun) - Ailesinin 5. sınıftan sonra okula göndermediği 13 yaşındaki S.Y.'nin Samsun Barosu'na mektup yazarak yardım istemesi, başlık parasını yeniden gündeme getirdi.

Çamalan köyünde yaşayan S.Y., beşinci sınıftan sonra Başalan Köyü Cumhuriyet İlköğretim Okulu'na gönderilmeyince, Samsun Barosu'na üç ay önce bir mektup yazdı. S.Y., mektubunda, "Okumak istiyorum ama ailem göndermiyor" diyerek yardım istedi. Mektubu alan baronun Çocuk Hakları Komisyonu'nun dokuz üyesi, bunun üzerine jandarmayla birlikte köye gitti.

Sırada diğerleri var

Komisyon Başkanı Avukat Funda Bakan, S.Y'nin durumunu araştırırken, yanlarına gelen dört kız öğrenci daha ailelerini şikâyet etti. Bakan'ın, küçük yaşta evlilik ve başlık parası nedeniyle kızlarını okula göndermedikleri için ikna etmeye çalıştığı aileler, eğitim masraflarının karşılanacağı garantisi alınca çocuklarını yeniden okula göndermeye başladı.

Komisyon, bu kez çevre köylerden gelen yaklaşık 500 öğrencinin eğitim gördüğü Başalan köyünde araştırma başlattı. Cumhuriyet İlköğretim Okulu'nda beşinci sınıftan sonra 67 kız öğrencinin daha okula gönderilmediği, Müdür Nuran Yılmaz'ın çabalarının da aileleri kararından vazgeçiremediği belirlendi.

Avukat Bakan, diğer köyleri de gezerek diğer aileleri de ikna etmeye çalışacaklarını söyledi. (BB)
 
Cevap: Kadın Haberleri 2004

Polis bu kez seyretmedi!

Ama Saldırgan Serbest Bırakıldı




Ayşegül Porsuk gibi sokak ortasında bıçaklanan kadını bu defa bir polis
kurtardı. Ama seken kurşunlar, iki kişiyi daha yaraladı


ÖZCAN TİKİT İzmir DHA, 25Mart, Milliyet

Adana'da imam nikâhıyla yaşadığı Aydın Kara'nın saldırısına uğrayan ve
polislerin çaresiz bakışları altında sokak ortasında 52 bıçak darbesi yiyen
Ayşegül Porsuk'un yaşadıkları henüz hafızalardayken, aynı duruma düşen bir başka
kadın, bu kez polis tarafından kurtarıldı.
Balçova Ata Caddesi'nde yürüyen İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro
Amirliği'nde görevli resmi elbiseli polis memuru Can Erdoğdu'nun yanına koşarak
gelen Sevim Öztürk, "Peşimde bir adam var, beni kesecek" deyip yardım istedi.
Polis Erdoğdu'nun telsizle yardım istediği sırada koşarak yanlarına gelen Ömer
Gül, korku içindeki kadına bıçakla saldırdı. Gül, çeşitli yerlerinden yaraladığı
Öztürk'ün boğazına bıçak dayayarak, "Seni öldüreceğim!" diye bağırmaya başladı.

Dizinden vuruldu
Bunun üzerine tabancasını çekerek havaya 3 el ateş eden polis memuru
Erdoğdu, Gül'den kadını bırakmasını istedi. Ancak kadını bırakmayan Gül, polise
de saldırmaya çalıştı. Bunun üzerine Erdoğdu, Gül'e ateş ederek, dizlerinden
yaraladı. Öztürk, yaralanan Gül'ün elinden kurtulurken, seken kurşunlarla Levent
Ersan ve Mehmet Ali Suiçmez de ayaklarından yaralandı.
Bir birahanede garson olduğunu söyleyen Sevim Öztürk, ifadesinde şöyle
konuştu:
"Ömer Gül ile 2 yıl önce birahanede tanıştık. Bir süre beraber yaşadıktan
sonra ayrıldık. Uzun süredir rahatsız ediyordu. Bir hafta önce beni kaçırıp
Balçova otoban köprüsü altındaki metruk bir yapıda zorla tuttu. Bugün (dün)
'Bankadan para çekip vereyim' diye kandırınca dışarı çıktık. Yolda polisi
görünce koşarak yardım istedim."
Atatürk Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Gül ve iki yaralının sağlık durumunun
iyi olduğu bildirildi. Gül hastanede tedavi altında olduğu için evrak üzerinden
sevkedildiği adliyede tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
 
Cevap: Kadın Haberleri 2004

Yargıtay Başkanı Özkaya: Töre cinayetlerine indirim yapılmamalı/


hurriyet/31.03.2004

Oya ARMUTÇU / ANKARA

Yargıtay Başkanı Özkaya: "Töre cinayeti nedeniyle verilecek cezalarda indirim yapılması, hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmaz."

YARGITAY Başkanı Eraslan Özkaya, Hürriyet’e, ‘Töre cinayeti nedeniyle verilecek cezalarda indirim yapılması, hukuk devleti ilkeleri ve insan haklarıyla bağdaşmaz. Bu şekildeki hukuk dışı uygulamaların da töre olarak nitelendirilmesi doğru değildir’ dedi. Özkaya, yeni TCK tasarısında töre cinayetlerinde tahrik indiriminin kaldırılmasını yerinde ve doğru bulduğunu da belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı:

Töre bir toplumca benimsenen kabul edilen ve öteden beri uygulanan örf ve adet anlamınındadır. Oysa bu türlü eylemler toplumun büyük bir çoğunluğu tarafından reddedilmektedir.

Bu türlü eylemler bırakınız insan haklarını ve hukuka aykırılığı insanlık dışı ve hukuk dışı olarak algılanmaktadır. Bu nedenle bu türlü olaylarda verilecek cezalarda indirim yapılması düşünülmemelidir.

Töre cinayetlerine yapılacak tahrik indiriminin kaldırılması çok doğru ve yerindedir. Yargıtay’ın görüşü bu şekildedir.

Bunun aksine düşünülmesi bu tür cinayetlerin işlenmesine bir anlamda zemin hazırlamak olur. Oysa bu tür cinayetlerin önlenmesi gerekir. Bu türlü cinayetler gerek hukuki, gerekse sosyal ve kültürel önlemler alınarak, mutlaka noktalanmalıdır.

YENİ TASARIDAKİ DÜZENLEME NASIL

TÖRE VE NAMUS CİNAYETİNE YENİ DÜZENLEME:

Töre ve namus gerekçesiyle cinayet işleyenler, ‘Tahrik’ gerekçesiyle ceza indiriminden yararlanamayacaklar. Buna göre, tecavüz mağdurunu öldüren bir kişi, ceza indiriminden yararlanamayacak ve ağırlaştırılmış müebbet hapisle yargılanacak. Ancak, bir baba, kızına tecavüz eden birini öldürmüşse ceza indiriminden yararlanabilecek.

TÖREYE AZMETTİRME:

TCK tasarısında çocuklarını ya da anne babasını suça teşvik edenlere uygulanan ceza arttırımına ilişkin hüküm aynen korundu. Üstsoy ve altsoy ilişkisinden doğan nüfuz kullanılmak suretiyle suça azmettirme halinde, azmettirenin cezası üçte birden yarısına kadar arttırılacak.

EVLİLİK DIŞI ÇOCUK ÖLDÜRÜLMESİN:

Evlilik dışı çocuğunu öldüren anneye verilen ceza indirimi uygulamasından da vazgeçildi. Bu durumdaki anne, adam öldürme suçundan yargılanacak. Bakıma muhtaç yakınını terk edenlere de para cezasının yanısıra hapis cezası da verilebilecek.

Güldünya töreden kaçamadI

GÜLDÜNYA, Bitlis’in Mutkieller Köyü’nde önce amcasının damadının tecavüzüne uğrayıp hamile kaldı. Ardından aile meclisi ‘İntihar et, namusumuz temizlensin’ kararı aldı. Töre emrine karşı çıkan Güldünya, tecavüzcüsünün evine kuma gitti. Güldünya’nın ailesinin tehditlerinden korkan tecavüzcüsü ortadan kaybolunca Güldünya da İstanbul’a kaçtı. Ancak, töre emrinden kaçamadı. Umut adını verdiği bebeğini evlatlık veren Güldünya, 15 yaşındaki kardeşi F.T.’nin sokak ortasındaki ilk saldırısını yaralı atlattı. Ama İstanbul’da hastane odasında kardeşlerinin başına sıktığı iki kurşuna hedef olmaktan kurtulamadı.
 
Cevap: Kadın Haberleri 2004

"Kız Çocuklarının Yüzde 34'ü Okula Gitmiyor"
Türkiye'de 6 - 14 yaş arası kız çocuklarının okula devamsızlık oranının en yüksek olduğu il, Van. "Haydi Kızlar Okula" kampanyası bu yıl, 75 bin kız çocuğunun eğitimini yarım bıraktığı İstanbul'da başladı.



--------------------------------------------------------------------------------
Prestij Haber
05/04/2004 Umut TARHAN
 
Cevap: Kadın Haberleri 2004

BİA (Van) - Van'da 6 - 14 yaş arası okula gitmeyen kız çocuklarının oranı yüzde 34'lerde.

Geçtiğimiz yıl Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ve UNICEF yetkililerinin de katıldıkları bir törenle, Van'da başlatılan "Haydi Kızlar Okula" kampanyası Türkiye geneline yayılıyor.

Bu yıl İstanbul, Edirne, İzmir, Manisa ve Aydın'ın da aralarında bulunduğu 23 il daha kampanya kapsamına alındı. Kampanya geçtiğimiz yıl, 10 ilde sürdürülmüştü.

UNICEF Eğitim Program Sorumlusu Fatma Özdemir Uluç, Türkiye'de kız çocuklarının okula gitmemesi konusunda oransal olarak en kötü ilin Van, sayısal olarak da en kötü ilin İstanbul olduğunu vurguladı.

İstanbul'da da başladı

Milli Eğitim Bakanlığı ile UNICEF'in işbirliğinde geçtiğimiz yıl Van'da başlatılan "Kız Çocuklarının Okullaştırılması Kampanyası" bu yıl 1.5 milyondan fazla ilköğretim öğrencisinin (kız - erkek) okuduğu İstanbul'da başladı.

Kampanyada ulaşılan ilk verilere göre İstanbul'da oturan ve okula hiç gitmemiş veya başlayıp yarım bırakmış olan, 6 - 14 yaş grubunda 75 bin kız çocuğu olduğu ortaya çıktı.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde İstanbul'da başlatılan kampanya çerçevesinde Milli Eğitim Müdürlüğü'nce bir sekreterya ve İl Yürütme Kurulu oluşturuldu. İlçelerde ise kaymakamların başkanlığında ilçe yürütme kurulları oluşturuldu.

İstanbul sayısal olarak en kötü

UNICEF Eğitim Program Sorumlusu Fatma Özdemir Uluç, İstanbul'un "sayısal olarak en kötü durumdaki il" olduğunu söyledi.

Uluç, "75 bin okul çağındaki kız, okula gitmiyor. Milli Eğitim'e kayıtlı olan öğrenci sayılarına baktık. Erkek ve kız öğrenci sayılarının arasındaki farkı kabaca aldık. Çünkü nüfusun yüzde 50'si kadın, yüzde 50'si erkek. Bir de kayıtlı olmayanlar da var. Daha fazla da çıkabilir. Çünkü nüfusa kayıtlı olmayan öğrenciler ve göç var. Şu anda resmi kayıtlarda görünen durum bile böyle bir farkı ortaya koyuyor. Bu rakam da bize sağlam bir fikir veriyor" dedi.

Uluç, diğer illere göre İstanbul'un durumunu ise şöyle değerlendirdi:

"Oransal olarak baktığımızda en kötü il Van. Orada 6 - 14 yaş arasındaki kızların yüzde 34'ü okula gitmiyor. Ama sayıya döktüğünüzde İstanbul en kötü, Şanlıurfa onu takip ediyor."

Uluç, İstanbul'da okumayan kız çocuklarıyla ilgili en sorunlu ilçelerin başında Bağcılar, Gaziosmanpaşa ve Ümraniye' nin geldiğini; Çatalca, Şile ve Eminönü' nde ise kız çocuklarının yoğunlukla okuduğunu belirtti.(YS/BB)
 
Cevap: Kadın Haberleri 2004

52 Bıçak Darbesinin Cezası, 12.5 Yıl
İmam nikahlı karısı Ayşegül Porsuk'u, sokakta 52 kez bıçaklayan Aydın Kara, iyi hali göz önüne alınarak 12 yıl 6 ay hapse mahkum oldu. Kara 5 yıl sonra hapisten çıkacak. Avukatı Aral Kara'yı, "Bıçağı avucunun içine alıp küçük küçük batırdı" diye savundu.



--------------------------------------------------------------------------------
Hürriyet
06/04/2004 Neşet KARADAĞ
 
Cevap: Kadın Haberleri 2004

BİA (Adana) - Nikahsız yaşadığı dokuz yıllık eşi Ayşegül Porsuk'u, 10 Ekim 2002'de, sokak ortasında, polislerin gözü önünde 52 yerinden bıçaklayarak yaralayan Aydın Kara, ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.

Eylemin teşebbüs halinde kalması nedeniyle bu ceza, 20 yıl ağır hapse, sanığın iyi hali de göz önünde bulundurularak 12 yıl 6 ay ağır hapis cezasına indirildi.

Olay sırasında polislere müessir fiilde bulunduğu gerekçesiyle Kara'ya, ayrıca 1 ay hapis cezası daha verildi.

Avukat: Küçük küçük batırdı

Adana'daki dünkü duruşmaya, şikayetinden daha önce vazgeçen Ayşegül Porsuk gelmedi. Savcının, "canavarca hisle eşini öldürmeye tam teşebbüs ettiği" iddiası ile hakkında ömür boyu hapis cezası istediği tutuklu sanık Kara'nın avukatı Namık Tekin Aral, müvekkilinin iyi bir aile babası olduğunu öne sürdü.

Aral, "Ayşegül'ün başka erkeklerle arkadaşlık yapması Aydın'ı öfkelendirmiştir. Bıçağı avucunun içine alıp küçük küçük batırdı. İstese, o anda öldürebilirdi" dedi.

Mahkemeye teşekkür etti

Ayşegül Porsuk, önceki duruşmada işsiz olduğunu iddia ettiği eşinin kendisini, "Git iş ara" dediği için bıçakladığını iddia etmişti.

Mahkeme başkanı Elmas Coşkun'un son savunmasını sorduğu Kara da, "Pişmanım" dedi. Kara, mahkeme heyetine teşekkür etti. Aydın Kara, İnfaz Yasası'na göre beş yıl sonra hapisten çıkacak. (NK/BB)
 
Cevap: Kadın Haberleri 2004

Ayrımcılık Çocuğa Bulaştı

Öğrenciler arasında yapılan ankete göre, çocukların toplumsal cinsiyetle ilgili algıları, geleneksel rollere paralel. Kızlara sekreterlik, erkeklere genel müdürlük mesleğini yakıştıran bir erkek öğrenci "Erkekler kendilerini padişah gibi görür" demiş.



--------------------------------------------------------------------------------
Cumhuriyet Gazetesi
13/04/2004 Figen ATALAY
 
Geri
Üst