Kadınlar ve İş Hayatı
ünlü iş kadınları kadın ve iş hayatı cumhuriyet öncesi dönemde hayatında olmayan türk kadınlarının bugün çalıştıkları meslekler cumhuriyet öncesi döneminde hayatında olmayan türk kadınlarının bugün çalıştıkları meslekler
İşi bırakmak kadının tercihi
Türkiye''de iyi eğitim almış kadın sayısının az olması şirketlerdeki beyaz yakalı kadın çalışanın da az olmasında kuşkusuz etkili. Ama yapılan araştırmalar tek nedenin bu olmadığını hatta eğitim seviyesinin arttıkça kadınlardaki işsizlik oranın da arttığını gösteriyor.
DİE''nin araştırmasında üniversite mezunu erkeklerde işsizlik oranı yüzde 9.3''ü bulurken, kadınlarda bu oran yüzde 18.1''e ulaşıyor ve kadın emeği malesef daha çok ''ucuz iş gücü'' olarak görülüyor.
Peki neden iyi eğitim almış kadınlar kariyer yapmaktan vazgeçiyor, erkekler tarafından mı engelleniyorlar? yoksa kadınlar geleneksel kalıplara mı sıkışıp kalıyorlar?
Cinsiyet Körlüğü var
Koç Üniversitesi Psikoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyelerinden Doç. Dr Zeynep Aycan,Tübitak tarafından desteklenen ve halen devam eden araştırmasında kadınların kariyer yaparken önlerinde üç önemli engelin olduğu görüşünde. Engellerden ilki çoğunluğun da hem fikir olduğu erkek egemen toplumda gücün erkekler tarafından kullanılmaya devam edilmesini istemek.
Aycan''a göre ikinci engelse, kadın yöneticilerin kadınları desteklememesi. Aycan bu konuyla ilgili olarak, yöneticilerin hemcinslerini desteklemeye ihtiyaç duymadıklarını belirtiyor. Bunu da ''Cinsiyet Körlüğü'' olarak tanımlıyor ve ekliyor:"Kadın yöneticiler ben bugüne kadar kimsenin yardımıyla buraya gelmedim. Kimseye de ayrım yapamam. " diyor. Aycan, kadınların kariyeri önündeki diğer engeli şu şekilde anlatıyor: "Diğer iki engelle birleşince kadının toplumda çok fazla mücadele etmesi gerekiyor.
''Benim seçimim'' diyor
Kadın bu mücadeleye girmekten kaçınıyor. Çünkü yönetici pozisyonundayken kendini kabul ettirmesi için çok daha fazla çalışması gerekiyor.
Bu aslında kadının problemi değil. Kadının kendini önce anne ve eş gibi görmesi sağlanıyor. Kadın da bu durumu içselleştiriyor. İşi bıraktığı ve kariyer yapmadığı zaman ''benim seçimim'' diyor. Türk kadının da bu çok görülüyor."
Kariyer yapmak isteyen kadınlara öneriler:
"Guerrilla Marketing" (Gerilla Taktiğiyle Pazarlama) adlı kitabın yazarı Jay Conrad Levinson, kadınların iş hayatında erkekler gibi girişimci olabilmeleri için 5 kural öne sürüyor.
1.Kararlı olun
Bir işe girmeden önce ne yapmak istediğinize karar verin. Gerekirse başkalarından fikir alın. Üretimi, satış ağını ve servis olanaklarını önceden düşünün.
2.Dosya hazırlayın
İş dünyasına girdiğinizde, markanızı yaratma aşamasında üreticilerle iletişim kurun. Onları markanız konusunda ikna edin. Fikirlerinizde kararlı olduğunuzu gösterin. Ticari markanızda ve patentinizde herhangi bir sorun olmadığını göstermeye çalışın. Franchise verip vermeyeceğinize karar verin. Bu konuda size yardımcı olabilecek internet adreslerinden yararlanın.
3.Piyasa araştırması yapın
Dosyanızı güvendiğiniz başka insanlara gösterin, onların fikirlerini alın, gerekiyorsa ufak değişiklitkler yapmalarına izin verin. Görüntünüze önem verin, prezantable olmak bir avantaj. Müşteri kitlenizi belirleyin, potansiyel müşterilerinizi gösteren bir araştırmayı ürününüzle birlikte sunun.
4.Sermaye çalışmasına başlayın
Ne kadar para ile başladığınız hiç önemli değil ama mutlaka bir şirket kurmak için çok paraya ihtiyacınız olacaktır. Bunun için kredi almayı düşünebilirsiniz. Banka müdürleriyle konuşarak hangi koşullarda kredi alabileceğinizi öğrenin. Düşünceleriniz için size kaynak sağlayacak sponsorlar bile bulabilirsiniz.
5. Kendinize hedef koyun
Gerekli çalışmaları tamamladıktan sonra kendinize haftalık, aylık, yıllık hedefler koyun ve onlara göre hareket edin. Başarınızın kesintiye uğramaması için ulaşabileceğiniz hedeflere göre hareket etmeniz çok önemli. Böylece hiçbir zaman motivasyonunuzu kaybetmemiş olursunuz.
"Kadın kendisini önce eş ve anne olarak görüyor"
Hayatın kendine göre bir kuralı var. Enerjimizi nereye koyarsak, hayat bizi o yöne doğru geliştiriyor. Eş-anne-meslek sahibi gibi. Kadın hayatında neye öncelik veriyorsa o öne çıkıyor. Kadının hem çocuğuna iyi annelik yapıp hem de kariyer yaparım demesine doğa engel çıkarıyor zaten. Çünkü kadın daha empatik düşüncelere sahip ve duygusal zekası çok daha yüksek. Kendisini öncelikle anne ve iyi bir eş olarak konumlandırıyor. Kadının seyahat edemem, uzun saatler çalışamam gibi tercihleri kariyer yapmasını engelliyor.
Kadının fiziksel durumunun bir engel oluşturduğunu düşünmüyorum. Çünkü kadınların biyolojik güçleri erkeklere oranla çok daha gelişmiş. Hayatı sürdürme konusunda daha güçlüler. Sürekli konuşulagelen fiziki engeller bence biraz yüzeysel kalıyor.
Siyasette kadın azlığı bizim ülkemizde hep çok tartışılır. Bence siyasette erkek ittifakı var. Çünkü siyasette bizi ilk erkekler temsil etmişler. Siyasetin erkek işi olması, eskiye takılıp kalmaktır. Kuzey parlamentolarına baktığınızda erkek-kadın oranı arasında farkın azaldığını görürüsünüz. Bu tamamen kültürel kalıplarla ilgili.
Finans sektöründe şanslılar
Kadınlar bence özellike finans alanında daha kolay kariyer yapma şansına sahipler.Kadınlar risk hesaplarında hem beyinlerinin sol tarafını kullanıyorlar hem de sezgilerine göre hareket edebiliyorlar. Kadınların çalışma hayatında en büyük dezavantajlarından biri, iş yerinde işle ilgili olmayan konulara zaman zaman ilgi duymaları. Ama bu da çalıştıkları iş yerinin kurumsallığıyla ilgili.
"Evlendiğinde, çalışması düşer ön yargısı var"
Türkiye''de eğitimli kadın sayısı az olmasına rağmen çalışma hayatında var olan kadınlar Japonya gibi ya da Avrupa''nın bazı ülkelerine göre daha çok kabul görmekteler. Bununla birlikte kadınların kariyer olanaklarında eşit şans yakalamaları şirketin kurum kültürüne göre değişmekte. Bazı kurumlarda şartlar eşit olmasına rağmen bazı kurumlarda kadınlar kendilerini kabul ettirmek için daha çok çaba sarfetmek zorunda kalmakta. Bunların sebepleri daha çok önyargılar ya da erkek egemen ataerkil zihniyete sahip oluşumların olduğu gözlenmekte.
Aile ve iş hayatı dengelenmeli
Ön yargıların başında ise kadınların evlilik ya da çocuk sahibi olduktan sonra çalışma performanslarının düşeceği ya da kariyerlerine ara vermeleri veya tamamen bırakmaları gelmekte. Kadınların fiziksel özellikleri bazen handikap olarak önlerine gelmekte. Doğum bunlardan biri. Kadınların kariyer yapmaları için önerilerimiz; kendilerini iyi bir şekilde eğitmeleri, kendilerine güvenmeleri, zaman yönetimi konusunda çok hassas davranarak hem iş hem de aile yaşamlarını dengelemeleri. Türkiye''de kariyer yapan kadın örneklerini de inceleyecek olursak; gerçekten çok üst noktalara çıkmış, batı standartlarının üstünde profillere sıklıkla rastlayabiliriz. Bu iş kadınlarımızı, kariyer yapmak isteyen hanımlarımızın dikkatle incelemelerini ve örnek almalarını önerebiliriz.
"Başarılı kadın yönetici iki kat fazla çalışmalı"
Kadın; Anadolu tarihinde Kybele "Ana Tanrıça" kavramına bağlanır. Anadolu''daki uzun süreli ana-erkil yaşantıda kadın; tapınılan, kutsal ve değerli bir varlık konumunda olmuştur.
Kanımca; böyle bir geçmişe sahip olmak, Türkiye''nin kadın haklarını bir çok dünya ülkesinden önce sağlamış olmasının ardında yatan en önemli itici güç olmuştur. Ailenin düzeni ve çocuklarından eskiden tamamen kadın sorumluydu. Çalışması doğru bulunmuyor, hatta ayıplanıyordu. Ancak değişen ekonomik yapı, giderek aileden tek bir kişinin çalışmasının yeterli olmadığı bir düzen doğurdu.
Çocuk ve ev engeli var
Bu da doğal olarak kadının da çalışmasını kabul ve hatta tercih edilir bir konuma getirdi. Son on yıl içinde kadınlar çalışma hayatındaki yerlerini hızla aldılar. Ama bu arada değişmeyen bazı şeyler olduğunu da kabullenmek gerekiyor. Örneğin; başarılı bir kadın yöneticinin, erkeğe oranla iki kat fazla çalışmasının gerekliliği. Bunun nedeni ise kadının iş hayatının yanısıra halen evinden ve çocuklarından sorumlu konumunun sürüyor olması. Avrupa''da durum farklı.
Çocuğunu parkta gezdiren babalar o ülkelerde sıradan bir görüntüyken; bizde çocuklar ve ev işleri, hep kadından soruluyor.
"Kadın yöneticiler, erkeklere daha fazla güveniyor"
Benim şirketimde 350 kadın çalışıyor. Ben çalışma hayatında kadınlara en büyük engeli yine kadınların oluşturduğunu düşünüyorum.
Kadınların yüzde 50''sinin evlendikten sonra, yüzde 25''nin de çocuk doğurduktan sonra verimleri düşüyor. Bu da işvereni rahatsız ediyor. İster kadın olsun, ister erkek olsun yöneticiler de bu durumdan rahatsız oluyor.
Bence kadın çocuk doğurmak istiyorsa, bunu önceden planlamalı. Ailesinden destek almalı, ekonomik durumu müsaitse mutlaka bakıcı tutmalı, doğum iznini ona göre ayarlamalı. Kadın yöneticilerde iş yerinde çalışırken erkeklere bu nedenle daha fazla güveniyor.
Kadınlar doğum yaptıktan sonra rahatlıkla işe dönüp kaldıkları yerden devam etmeliler. İstatistikler de çalışan annenin çocuklarının daha bilinçli yetiştiğini ve daha başarılı olduklarını ortaya koyuyor. Çünkü çocuklar küçük yaştan itibaren kendi başlarının çaresine bakmaya başlıyorlar.
"Kariyer yolunda erkekler değil, kadınlar kendilerini engelliyor"
Bence sorunu Türkiye''nin problemi olarak algılarsak yanılgıya düşeriz ve ülkemizde yaşayan kadınların da kendine olan güvenlerini azaltırız. Bu dünyadaki genel bir problem. Kariyer yapmak kadınlar için gerçekten zor. Erkeğin performansının iki katını göstermeleri gerekiyor. Çünkü toplumda kadınlar hem annelik görevlerini hem de eşlik görevlerini bir arada yapmak zorundalar.
Kadının bu konuda en büyük engeli yine kendisi. Ben erkeklerin engel oluşturduklarını düşünmüyorum. Doğa kadındaki annelik duygusunu erkeğe oranla daha baskın hale getirmiş. Kadın çoğu zaman bu nedenle anneliği ya da ev hayatını kariyerine tercih ediyor.
Ben artık fiziksel avantajlardan bahsetmenin de yersiz olduğunu düşünüyorum. Kadınlar için fiziksel özellikleri ne avantaj ne de dezavantaj. Fiziksel artılar her iki cins için de iş hayatında öne çıkmak için bir avantaj. Karizmatik, yakışıklı bir erkek de etkileyici olabiliyor.
Türkiye''de girişimci olup, iş kurmak zaten zor. Bu hem kadın hem erkek için geçerli. Ben ayrım yapılmasına karşıyım. Mesala erkek egemenliğinin hissedildiği mecliste, kadın yok. Ondan sonra çıkıp siyasetçilerimiz "Meclisimiz İran''dan beri geri" diyorlar. Ben ayrım yapılmadan, kadının her alanda olmasından yanayım.
Üst düzey yöneticilerle yapılan en yeni araştırma
Koç Üniversitesi Psikoloji Bölümü Endüstri ve Örgüt Psikolojisi yüksek lisans öğrencileri Gamze Arman, Lale Çelik ve Belgin Okay''ın iki ay önce, üst düzey kadın yöneticilerle yaptıkları araştırma da kadınların kendilerini önce eş, anne ve sonra iş kadını gibi gördüklerini doğrular nitelikte. Araştırmaya katılan kadın yöneticilerin birisi CEO, dokuzu genel müdür, dokuzu genel müdür yardımcısı seviyesinde görev yapıyor.
Projede yer alan şirketlerin ağırlığını finans sektörü oluşturuyor. Araştırmada görüşülmüş olan üst düzey kadın yöneticilerin çoğu kadınların kariyerlerinde yükselmemelerinin altındaki temel nedenin kurumsal destekten ziyade kendilerine bağlı nedenler olduğunu vurgulamış. Üst düzey kadın yöneticilerin çoğu, kendilerinin kariyerlerinde yükselme aşamasında özellikle iş-aile dengesi konusunda fedakarlıkta bulunduklarını ve bunun göze alınması gerektiğini belirtmiş.
İK uygulamalarına ek olarak, kurum tarafından sağlanan, esnek çalışma saatleri, haftada bir gün evden çalışma imkânı gibi uygulamaların, kadın çalışanları kişisel olarak desteklemekten daha verimli olacağını belirtmişler.
alıntı
İşi bırakmak kadının tercihi
Türkiye''de iyi eğitim almış kadın sayısının az olması şirketlerdeki beyaz yakalı kadın çalışanın da az olmasında kuşkusuz etkili. Ama yapılan araştırmalar tek nedenin bu olmadığını hatta eğitim seviyesinin arttıkça kadınlardaki işsizlik oranın da arttığını gösteriyor.
DİE''nin araştırmasında üniversite mezunu erkeklerde işsizlik oranı yüzde 9.3''ü bulurken, kadınlarda bu oran yüzde 18.1''e ulaşıyor ve kadın emeği malesef daha çok ''ucuz iş gücü'' olarak görülüyor.
Peki neden iyi eğitim almış kadınlar kariyer yapmaktan vazgeçiyor, erkekler tarafından mı engelleniyorlar? yoksa kadınlar geleneksel kalıplara mı sıkışıp kalıyorlar?
Cinsiyet Körlüğü var
Koç Üniversitesi Psikoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyelerinden Doç. Dr Zeynep Aycan,Tübitak tarafından desteklenen ve halen devam eden araştırmasında kadınların kariyer yaparken önlerinde üç önemli engelin olduğu görüşünde. Engellerden ilki çoğunluğun da hem fikir olduğu erkek egemen toplumda gücün erkekler tarafından kullanılmaya devam edilmesini istemek.
Aycan''a göre ikinci engelse, kadın yöneticilerin kadınları desteklememesi. Aycan bu konuyla ilgili olarak, yöneticilerin hemcinslerini desteklemeye ihtiyaç duymadıklarını belirtiyor. Bunu da ''Cinsiyet Körlüğü'' olarak tanımlıyor ve ekliyor:"Kadın yöneticiler ben bugüne kadar kimsenin yardımıyla buraya gelmedim. Kimseye de ayrım yapamam. " diyor. Aycan, kadınların kariyeri önündeki diğer engeli şu şekilde anlatıyor: "Diğer iki engelle birleşince kadının toplumda çok fazla mücadele etmesi gerekiyor.
''Benim seçimim'' diyor
Kadın bu mücadeleye girmekten kaçınıyor. Çünkü yönetici pozisyonundayken kendini kabul ettirmesi için çok daha fazla çalışması gerekiyor.
Bu aslında kadının problemi değil. Kadının kendini önce anne ve eş gibi görmesi sağlanıyor. Kadın da bu durumu içselleştiriyor. İşi bıraktığı ve kariyer yapmadığı zaman ''benim seçimim'' diyor. Türk kadının da bu çok görülüyor."
Kariyer yapmak isteyen kadınlara öneriler:
"Guerrilla Marketing" (Gerilla Taktiğiyle Pazarlama) adlı kitabın yazarı Jay Conrad Levinson, kadınların iş hayatında erkekler gibi girişimci olabilmeleri için 5 kural öne sürüyor.
1.Kararlı olun
Bir işe girmeden önce ne yapmak istediğinize karar verin. Gerekirse başkalarından fikir alın. Üretimi, satış ağını ve servis olanaklarını önceden düşünün.
2.Dosya hazırlayın
İş dünyasına girdiğinizde, markanızı yaratma aşamasında üreticilerle iletişim kurun. Onları markanız konusunda ikna edin. Fikirlerinizde kararlı olduğunuzu gösterin. Ticari markanızda ve patentinizde herhangi bir sorun olmadığını göstermeye çalışın. Franchise verip vermeyeceğinize karar verin. Bu konuda size yardımcı olabilecek internet adreslerinden yararlanın.
3.Piyasa araştırması yapın
Dosyanızı güvendiğiniz başka insanlara gösterin, onların fikirlerini alın, gerekiyorsa ufak değişiklitkler yapmalarına izin verin. Görüntünüze önem verin, prezantable olmak bir avantaj. Müşteri kitlenizi belirleyin, potansiyel müşterilerinizi gösteren bir araştırmayı ürününüzle birlikte sunun.
4.Sermaye çalışmasına başlayın
Ne kadar para ile başladığınız hiç önemli değil ama mutlaka bir şirket kurmak için çok paraya ihtiyacınız olacaktır. Bunun için kredi almayı düşünebilirsiniz. Banka müdürleriyle konuşarak hangi koşullarda kredi alabileceğinizi öğrenin. Düşünceleriniz için size kaynak sağlayacak sponsorlar bile bulabilirsiniz.
5. Kendinize hedef koyun
Gerekli çalışmaları tamamladıktan sonra kendinize haftalık, aylık, yıllık hedefler koyun ve onlara göre hareket edin. Başarınızın kesintiye uğramaması için ulaşabileceğiniz hedeflere göre hareket etmeniz çok önemli. Böylece hiçbir zaman motivasyonunuzu kaybetmemiş olursunuz.
"Kadın kendisini önce eş ve anne olarak görüyor"
Hayatın kendine göre bir kuralı var. Enerjimizi nereye koyarsak, hayat bizi o yöne doğru geliştiriyor. Eş-anne-meslek sahibi gibi. Kadın hayatında neye öncelik veriyorsa o öne çıkıyor. Kadının hem çocuğuna iyi annelik yapıp hem de kariyer yaparım demesine doğa engel çıkarıyor zaten. Çünkü kadın daha empatik düşüncelere sahip ve duygusal zekası çok daha yüksek. Kendisini öncelikle anne ve iyi bir eş olarak konumlandırıyor. Kadının seyahat edemem, uzun saatler çalışamam gibi tercihleri kariyer yapmasını engelliyor.
Kadının fiziksel durumunun bir engel oluşturduğunu düşünmüyorum. Çünkü kadınların biyolojik güçleri erkeklere oranla çok daha gelişmiş. Hayatı sürdürme konusunda daha güçlüler. Sürekli konuşulagelen fiziki engeller bence biraz yüzeysel kalıyor.
Siyasette kadın azlığı bizim ülkemizde hep çok tartışılır. Bence siyasette erkek ittifakı var. Çünkü siyasette bizi ilk erkekler temsil etmişler. Siyasetin erkek işi olması, eskiye takılıp kalmaktır. Kuzey parlamentolarına baktığınızda erkek-kadın oranı arasında farkın azaldığını görürüsünüz. Bu tamamen kültürel kalıplarla ilgili.
Finans sektöründe şanslılar
Kadınlar bence özellike finans alanında daha kolay kariyer yapma şansına sahipler.Kadınlar risk hesaplarında hem beyinlerinin sol tarafını kullanıyorlar hem de sezgilerine göre hareket edebiliyorlar. Kadınların çalışma hayatında en büyük dezavantajlarından biri, iş yerinde işle ilgili olmayan konulara zaman zaman ilgi duymaları. Ama bu da çalıştıkları iş yerinin kurumsallığıyla ilgili.
"Evlendiğinde, çalışması düşer ön yargısı var"
Türkiye''de eğitimli kadın sayısı az olmasına rağmen çalışma hayatında var olan kadınlar Japonya gibi ya da Avrupa''nın bazı ülkelerine göre daha çok kabul görmekteler. Bununla birlikte kadınların kariyer olanaklarında eşit şans yakalamaları şirketin kurum kültürüne göre değişmekte. Bazı kurumlarda şartlar eşit olmasına rağmen bazı kurumlarda kadınlar kendilerini kabul ettirmek için daha çok çaba sarfetmek zorunda kalmakta. Bunların sebepleri daha çok önyargılar ya da erkek egemen ataerkil zihniyete sahip oluşumların olduğu gözlenmekte.
Aile ve iş hayatı dengelenmeli
Ön yargıların başında ise kadınların evlilik ya da çocuk sahibi olduktan sonra çalışma performanslarının düşeceği ya da kariyerlerine ara vermeleri veya tamamen bırakmaları gelmekte. Kadınların fiziksel özellikleri bazen handikap olarak önlerine gelmekte. Doğum bunlardan biri. Kadınların kariyer yapmaları için önerilerimiz; kendilerini iyi bir şekilde eğitmeleri, kendilerine güvenmeleri, zaman yönetimi konusunda çok hassas davranarak hem iş hem de aile yaşamlarını dengelemeleri. Türkiye''de kariyer yapan kadın örneklerini de inceleyecek olursak; gerçekten çok üst noktalara çıkmış, batı standartlarının üstünde profillere sıklıkla rastlayabiliriz. Bu iş kadınlarımızı, kariyer yapmak isteyen hanımlarımızın dikkatle incelemelerini ve örnek almalarını önerebiliriz.
"Başarılı kadın yönetici iki kat fazla çalışmalı"
Kadın; Anadolu tarihinde Kybele "Ana Tanrıça" kavramına bağlanır. Anadolu''daki uzun süreli ana-erkil yaşantıda kadın; tapınılan, kutsal ve değerli bir varlık konumunda olmuştur.
Kanımca; böyle bir geçmişe sahip olmak, Türkiye''nin kadın haklarını bir çok dünya ülkesinden önce sağlamış olmasının ardında yatan en önemli itici güç olmuştur. Ailenin düzeni ve çocuklarından eskiden tamamen kadın sorumluydu. Çalışması doğru bulunmuyor, hatta ayıplanıyordu. Ancak değişen ekonomik yapı, giderek aileden tek bir kişinin çalışmasının yeterli olmadığı bir düzen doğurdu.
Çocuk ve ev engeli var
Bu da doğal olarak kadının da çalışmasını kabul ve hatta tercih edilir bir konuma getirdi. Son on yıl içinde kadınlar çalışma hayatındaki yerlerini hızla aldılar. Ama bu arada değişmeyen bazı şeyler olduğunu da kabullenmek gerekiyor. Örneğin; başarılı bir kadın yöneticinin, erkeğe oranla iki kat fazla çalışmasının gerekliliği. Bunun nedeni ise kadının iş hayatının yanısıra halen evinden ve çocuklarından sorumlu konumunun sürüyor olması. Avrupa''da durum farklı.
Çocuğunu parkta gezdiren babalar o ülkelerde sıradan bir görüntüyken; bizde çocuklar ve ev işleri, hep kadından soruluyor.
"Kadın yöneticiler, erkeklere daha fazla güveniyor"
Benim şirketimde 350 kadın çalışıyor. Ben çalışma hayatında kadınlara en büyük engeli yine kadınların oluşturduğunu düşünüyorum.
Kadınların yüzde 50''sinin evlendikten sonra, yüzde 25''nin de çocuk doğurduktan sonra verimleri düşüyor. Bu da işvereni rahatsız ediyor. İster kadın olsun, ister erkek olsun yöneticiler de bu durumdan rahatsız oluyor.
Bence kadın çocuk doğurmak istiyorsa, bunu önceden planlamalı. Ailesinden destek almalı, ekonomik durumu müsaitse mutlaka bakıcı tutmalı, doğum iznini ona göre ayarlamalı. Kadın yöneticilerde iş yerinde çalışırken erkeklere bu nedenle daha fazla güveniyor.
Kadınlar doğum yaptıktan sonra rahatlıkla işe dönüp kaldıkları yerden devam etmeliler. İstatistikler de çalışan annenin çocuklarının daha bilinçli yetiştiğini ve daha başarılı olduklarını ortaya koyuyor. Çünkü çocuklar küçük yaştan itibaren kendi başlarının çaresine bakmaya başlıyorlar.
"Kariyer yolunda erkekler değil, kadınlar kendilerini engelliyor"
Bence sorunu Türkiye''nin problemi olarak algılarsak yanılgıya düşeriz ve ülkemizde yaşayan kadınların da kendine olan güvenlerini azaltırız. Bu dünyadaki genel bir problem. Kariyer yapmak kadınlar için gerçekten zor. Erkeğin performansının iki katını göstermeleri gerekiyor. Çünkü toplumda kadınlar hem annelik görevlerini hem de eşlik görevlerini bir arada yapmak zorundalar.
Kadının bu konuda en büyük engeli yine kendisi. Ben erkeklerin engel oluşturduklarını düşünmüyorum. Doğa kadındaki annelik duygusunu erkeğe oranla daha baskın hale getirmiş. Kadın çoğu zaman bu nedenle anneliği ya da ev hayatını kariyerine tercih ediyor.
Ben artık fiziksel avantajlardan bahsetmenin de yersiz olduğunu düşünüyorum. Kadınlar için fiziksel özellikleri ne avantaj ne de dezavantaj. Fiziksel artılar her iki cins için de iş hayatında öne çıkmak için bir avantaj. Karizmatik, yakışıklı bir erkek de etkileyici olabiliyor.
Türkiye''de girişimci olup, iş kurmak zaten zor. Bu hem kadın hem erkek için geçerli. Ben ayrım yapılmasına karşıyım. Mesala erkek egemenliğinin hissedildiği mecliste, kadın yok. Ondan sonra çıkıp siyasetçilerimiz "Meclisimiz İran''dan beri geri" diyorlar. Ben ayrım yapılmadan, kadının her alanda olmasından yanayım.
Üst düzey yöneticilerle yapılan en yeni araştırma
Koç Üniversitesi Psikoloji Bölümü Endüstri ve Örgüt Psikolojisi yüksek lisans öğrencileri Gamze Arman, Lale Çelik ve Belgin Okay''ın iki ay önce, üst düzey kadın yöneticilerle yaptıkları araştırma da kadınların kendilerini önce eş, anne ve sonra iş kadını gibi gördüklerini doğrular nitelikte. Araştırmaya katılan kadın yöneticilerin birisi CEO, dokuzu genel müdür, dokuzu genel müdür yardımcısı seviyesinde görev yapıyor.
Projede yer alan şirketlerin ağırlığını finans sektörü oluşturuyor. Araştırmada görüşülmüş olan üst düzey kadın yöneticilerin çoğu kadınların kariyerlerinde yükselmemelerinin altındaki temel nedenin kurumsal destekten ziyade kendilerine bağlı nedenler olduğunu vurgulamış. Üst düzey kadın yöneticilerin çoğu, kendilerinin kariyerlerinde yükselme aşamasında özellikle iş-aile dengesi konusunda fedakarlıkta bulunduklarını ve bunun göze alınması gerektiğini belirtmiş.
İK uygulamalarına ek olarak, kurum tarafından sağlanan, esnek çalışma saatleri, haftada bir gün evden çalışma imkânı gibi uygulamaların, kadın çalışanları kişisel olarak desteklemekten daha verimli olacağını belirtmişler.
alıntı