Merkez: Revizyon yaptık ama enflasyonda havlu atmadık

tuqqce

Daimi Üye
Üye
Merkez: Revizyon yaptık ama enflasyonda havlu atmadık
Çift haneye ulaşan mayıs ayı enflasyonunun ardından hedeflerini revize eden Merkez Bankası’ndan ’havlu atmadık, atmayız’ savunması geldi. Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, revizyonun orta vadeli program için gerekli olduğunu söylerken, "Revizyon Merkez Bankası’nın gevşek para politikası takip edeceği anlamına gelmiyor" dedi.

YIL sonu hedefinin çok uzağında gerçekleşen mayıs enflasyonun hemen ardından, hedeflerini revize eden Merkez Bankası, bunun nedenini "Orta vadeli program için gerekliydi" şeklinde açıkladı. Bankanın hükümet tarafından kabul edilen önerisiyle enflasyon hedefleri 2009 sonu için yüzde 7.5, 2010 sonu için yüzde 6.5 ve 2011 yılı için de yüzde 5.5 olarak güncellenirken, Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, buhun "enflasyonla mücadelede havlu atıldı" anlamına gelmediğini açıkladı.

Tek hane çabası sürüyor

Revizyona ilişkin Reuters’ın sorularını yanıtlayan Yılmaz, bankanın fiyat istikrarını sağlamak için elinden gelen gayreti göstermeye devam edeceğini belirterek yaz aylarında yükselmesi beklenen enflasyonu yıl sonunda tekrar tek haneye düşürmek için çaba sarf edeceklerini söyledi. Merkez Bankası’nın kendisine kanunla verilen görev çerçevesinde enflasyonla mücadeleye devam edeceğini belirten Yılmaz, şöyle konuştu: "Fiyat istikrarı bütün ekonomik aktivitelerin nihai amacı olan büyüme, istihdam ve toplumun refah düzeyinin artırılması için olmazsa olmaz şarttır."

Daha önce uyardık

Nisan enflasyonunun ardından tahminlerine ilişkin bir açıklama yaptıklarını hatırlatan Yılmaz, "Bu yıl için yüzde 9.3’ü çıpa alın diye piyasa oyuncularına söyledik" dedi. Yılmaz, bu revizyonun nedeni ise şöyle açıkladı: "Hükümetin hazırlayacağı orta vadeli program için 2009-2011 yıllarına ait enflasyon rakamlarına ihtiyaç bulunuyor. Bu nedenle hedeflerin gözden geçirilmesinin faydalı olacağını düşündük. (Revizyon) sonra da olabilirdi ve orta vadeli programda Merkez Bankası’nın tahminleri kullanılabilirdi. Üçüncü çeyreğe doğru Merkez Bankası kesin enflasyon hedeflerini belirtebilirdi. Ancak bunun iletişim açısından sorun yaratabileceğini düşündük, çünkü kamuoyu iki kez değişiklik görecekti ve tahminle hedef arasında karmaşa yaratılacaktı. Mesajın net ve doğru gitmesi için revizyonu öne çektik."

Gevşeme anlamına gelmez

Yılmaz, şöyle konuştu: "Eğer piyasa oyuncularının zihninde Merkez Bankası’nın özelde ve hükümetin de genelde enflasyon mücadelede yeteri kadar sıkı davranmadığı gibi bir imaj olursa bundan hep birlikte zarar görürüz, fakat kesinlikle söylüyorum ki Merkez Bankası enflasyonla mücadelede kesinlikle havlu atmadı ve havlu atmayacak. Enflasyon hedeflerinin revize edilmesi Merkez Bankası’nın gevşek para politikası takip edeceği anlamına gelmiyor."

Daha önce yapıp imajı bozmak istemedik

MERKEZ Bankası’nın geçmişte enflasyon hedefini değiştirmeme gerekçesini açıklarken, "piyasa oyuncuları nezdinde hedef tutmadığı için değişiklik yapıldı" imajı yaratmak istemediklerini vurgulayan Durmuş Yılmaz, şöyle konuştu: "Geçmişte bize soruldu ve biz eğer enflasyon hedefini değiştirirsek bu, ileride piyasa oyuncularını nezdinde ’Merkez Bankası sıkıştığında hedefi değiştirdi ve bundan sonra da değiştirebilir gibi çok olumsuz bir imaj oluşturur ve para politikasının geleceğini de ipotek altına alır’ demiştik. ’Enflasyon hedefini değiştirmek kolaydır, biz zor olanı seçelim, hedefi tutturmaya çalışalım ve bu da özellikle Hazine’nin borçlanma faizlerine olumsuz etki yapmasın’ dedik. Ama geçen zaman içinde şunu gördük ki bütün dünyada gıda ve enerji fiyatları artıyor, bu, yapısal bir sorun, tarımda ve enerji fiyatlarında önemli bir kayma var ve bunun uzun süre kalıcı olduğu ortaya çıktı."

Bu arada "Biz şu anda fiyat istikrarı sağlanmış bir ortamda değiliz, düşen enflasyon ortamındayız" diyen Durmuş Yılmaz, piyasalara şu mesajı verdi: "Merkez Bankası enflasyonla mücadelede kararlılığını sürdürüyor ve sürdürecektir bundan geriye dönüş yok."

Enflasyon yaz aylarında yüksek seyrini koruyacak

Merkez Bankası, Mayıs Ayı Fiyat Gelişmeleri Raporu’nda şu değerlendirmeleri yaptı:

Yıllık enflasyon önümüzdeki aylarda baz etkisinin katkısıyla yüksek seyrini koruyacak.

Son çeyrektan itibaren enflasyonun kademeli olarak düşüş eğilimine girmesi bekleniyor.

Mayısta çift haneye ulaşan yıllık enflasyonun 7 puanlık bölümü gıda ve enerjiden kaynaklandı.

Merkez’in son hamlesiyle gözler faize çevrildi

SON 2 yıldır hedefleri tutmamasına karşın yüzde 4’lük enflasyonda ısrar eden Merkez Bankası’nın, daha fazla direnemeyip hedeflerini revize etmesi piyasalarda faiz artırımına ilişkin beklentileri artırdı. Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz’ın yaptığı açıklamalar, endişeli senaryoları yumuşatmaya yetmedi. Enflasyon hedefindeki revizyonu bir taviz olarak niteleyenler olurken, 16 Haziran’daki Para Politikası Kurulu toplantısından "kısa vadeli faizlerin yüzde 0.50 artacağı" yönündeki beklentiler kuvvetlendi.

Maliyeti olacak

Bu son gelişmeleri Goldman Sachs Ekonomisti Ahmet Akarlı, şöyle yorumladı: "Hedeflerdeki revizyonun Merkez Bankası’na bir kredibilite maliyeti olacak. Bize göre bu durum gelecekte de hedef revizyonu olasılığını artırdı ve Merkez’in enflasyonla mücadelede inandırıcılığını kanıtlamasını daha zor hale getirdi. Merkez’in haziranda yüzde 0.50 ile başlayarak ekime kadar toplam 150 puanlık faiz artırımı yapmasını bekliyoruz."

Ölçü aşılabilir

Turkish Yatırım Finansal Strateji Müdürü Gökhan Uskuay bu aşamada faiz artırımlarının kısa vadede enflasyonu etkilemeyeceğini belirterek, şöyle dedi: "Ekonomide kara bulutlar atarken, bir de iktidar partisi ve Başbakan’ın siyasi geleceği belirsizliği var. Gelinen nokta şunu gösteriyor, Türkiye’de faizler yüzde 20 seviyesini taban yapmak suretiyle yükselişini sürdürecek. Merkez Bankası sıcak para çıkmasın ve kur yükselmesin diye bu ayın16’sında ölçüyü aşabilen bir faiz artırımı gerçekleştirecektir."

Baskı büyüyecek

Ata Yatırım Başekonomisti Nurhan Toğuç, şu değerlendirmeyi yaptı: "ÜFE’deki artış önümüzdeki dönemde TÜFE’ye de yansıyacaktır. Artık çift haneli enflasyonu konuşacağız. Merkez’in üzerindeki faiz baskısı giderek büyüyecek. Ancak fiyatlardaki artış talep değil, arz kaynaklı. Merkez faiz artıracak ve bu da büyümeyi olumsuz etkileyecek gibi görünüyor."
kaynak:hürriyet ekonomi
 
Geri
Üst