Mutlu Olmayı Biliyor muyuz?
bencil olmayı öğrenmek
MUTLU OLMAYI BİLİYOR MUYUZ?
Yazan: Patricia Muradi
Elimizdekilerle mutlu olmayı biliyor muyuz? Zannederim cevap ‘Hayır’ olacaktır.
Sahip olamadığımız ne varsa bunların eksikliğini hisseder ve elde etmek için çaba harcarız.
Kuşkusuz önemli bir özelliktir istenilen şeylere ulaşmak yolunda savaş vermek. Elde etme isteği bizi canlandırır, önümüze bir hedef koyarak bu doğrultuda çaba göstermemize yardımcı olur. Dinamik bir hayat sürmemizi sağlar. .
Tüm bunlar iyi güzel de peki sahip olduklarımızın farkında mıyız? Sahip olduklarımız için sevinmeyi, onlara gereken değeri vermeyi biliyor muyuz? Ya da şöyle sorayım, ‘Mutlu olmayı biliyor muyuz?’
Hayatımızda yer alan görmeyi kanıksadığımız ancak hayatımızda var olmalarına alıştığımızdan, kaçırdığımız basit mutlulukların farkında mıyız?
Gün ışığının, esen yumuşak bir rüzgarın, hatta kimi zaman yemyeşil bir ağacın sık dalları arasına toplanıp koro halinde öten kuşların. Yaşadığımız için mutlu muyuz?
Bunlar sıkça sorulan sorular olup herkesin aklını da kimi zaman ziyaret eder. Ama ne yazık ki günlük hayat içerisinde bizim dikkatimizi çeken genellikle bizi mutsuz eden olaylardır. Mutlu edebilecek olanlara ise zaten olması gereken normal koşullarmış gibi algılayarak onları görmezden geliriz.
Farkındalığın bu şekilde çalışması insani bir özelliktir. Üzerinde leke olan bir kıyafeti gördüğümüzde, rengini kumaşını bir kenara bırakır ilk üzerindeki lekeye takılırız. Bir nevi programlıyızdır eksik veya kötüleri ilk anda görmeye. Bu da mutluluğumuza ket vurur.
*Sizce mutluluk nedir?
Her şeyden önce göreceli bir kavram olduğunu düşünmekte fayda var. Herkes için mutluluk anlayışı ve mutluluktan algıladığı şeyler değişkendir.
Farklı kişilik yapıları, değişik yaşam şartları nedeni ile algılamaların farklı olması normaldir. Ancak farkındalığımızı açarak kaçırmamamız gereken şeyler olduğunu da unutmamalıyız.
*Sahip olduklarımızın farkında olalım.
Sahip olamadığımız ve istediğimizi düşündüğümüz ne varsa gözden geçirelim.
-Gerçekten bunlara sahip olmayı istiyor muyuz?
-Neden ve ne için istiyoruz.
-Bunlara sahip olmanın bize gerçekten faydası olacak mı?
Kimi zaman bir şeyleri düşünmeden isteriz. Ancak sahip olduğumuzda hayatımızda yapacağı olumlu veya olumsuz değişiklikleri hesap etmeyi nedense unuturuz. Hayatın her aşaması hesaplar yapılarak yaşanmaz. Bunun yanında hayatımıza dahil etmek için uğraş verdiğimiz bir şeyler varsa bu hesabı yapmak durumundayız.
Hayat sınırlı bir zaman dilimi içerisinde başlar ve biter. Bu yüzden de bize ne faydası olacağı pek de belli olmayan bir şeyle vakit kaybetmek kendimize haksızlık etmek demektir.
*Bizi nelerin mutlu ettiğini tespit edelim.
Bu tespiti yapabilmek için sakin ve dingin bir zihne sahip olmak durumundayız. Karmaşa içerisindeki bir kafa sağlıklı kararlar almaktan uzaktır. Öte yandan diğer bir önemli unsurda kendimize açık davranmayı becerebilmektir.
Sadece kendimizin değil hayatımızdaki diğer insanların mutlulukları da önemlidir. Kararlarımızda bencillik hakim olduğunda mutluluğumuz gölgelenebilir.
Hayatımızı beraber geçirdiğimiz, anlarımızı paylaştığımız insanların mutlulukları da önemlidir.
Bizim mutluluk olarak adlandırdığımız şey onların mutsuzluğu olacaksa bu aşamada iyice düşünmemiz ve doğru karar vermemiz gerekir.
Kimi zaman bencil davranıp diğerlerinin mutluluğunu göz ardı ettiğimizde, ilk anda elde ettiklerimiz bize tatmin duygusu verse de bunun süreklilik garantisi yoktur.
İnsan kendisini sorgulamayı seven tek canlıdır. Dolayısıyla yapılmak istenen yapıldığında da iç hesaplaşma bitmez. Kimi zaman yaşadığımız bu iç hesaplaşmalar hele de yaptığımızdan emin değilsek dengemizin bozulmasına yol açabilir.
Hayattan ne kadar çok alırsak o kadar çok vermeliyiz. Mutlu olduğumuz her an için hayata borçlanmış sayılırız. Bunu da ödemenin en güzel yolu diğer insanlarında mutlu olmasına yardımcı olmaktır.
MUTLU OLMAYI BİLİYOR MUYUZ?
Yazan: Patricia Muradi
Elimizdekilerle mutlu olmayı biliyor muyuz? Zannederim cevap ‘Hayır’ olacaktır.
Sahip olamadığımız ne varsa bunların eksikliğini hisseder ve elde etmek için çaba harcarız.
Kuşkusuz önemli bir özelliktir istenilen şeylere ulaşmak yolunda savaş vermek. Elde etme isteği bizi canlandırır, önümüze bir hedef koyarak bu doğrultuda çaba göstermemize yardımcı olur. Dinamik bir hayat sürmemizi sağlar. .
Tüm bunlar iyi güzel de peki sahip olduklarımızın farkında mıyız? Sahip olduklarımız için sevinmeyi, onlara gereken değeri vermeyi biliyor muyuz? Ya da şöyle sorayım, ‘Mutlu olmayı biliyor muyuz?’
Hayatımızda yer alan görmeyi kanıksadığımız ancak hayatımızda var olmalarına alıştığımızdan, kaçırdığımız basit mutlulukların farkında mıyız?
Gün ışığının, esen yumuşak bir rüzgarın, hatta kimi zaman yemyeşil bir ağacın sık dalları arasına toplanıp koro halinde öten kuşların. Yaşadığımız için mutlu muyuz?
Bunlar sıkça sorulan sorular olup herkesin aklını da kimi zaman ziyaret eder. Ama ne yazık ki günlük hayat içerisinde bizim dikkatimizi çeken genellikle bizi mutsuz eden olaylardır. Mutlu edebilecek olanlara ise zaten olması gereken normal koşullarmış gibi algılayarak onları görmezden geliriz.
Farkındalığın bu şekilde çalışması insani bir özelliktir. Üzerinde leke olan bir kıyafeti gördüğümüzde, rengini kumaşını bir kenara bırakır ilk üzerindeki lekeye takılırız. Bir nevi programlıyızdır eksik veya kötüleri ilk anda görmeye. Bu da mutluluğumuza ket vurur.
*Sizce mutluluk nedir?
Her şeyden önce göreceli bir kavram olduğunu düşünmekte fayda var. Herkes için mutluluk anlayışı ve mutluluktan algıladığı şeyler değişkendir.
Farklı kişilik yapıları, değişik yaşam şartları nedeni ile algılamaların farklı olması normaldir. Ancak farkındalığımızı açarak kaçırmamamız gereken şeyler olduğunu da unutmamalıyız.
*Sahip olduklarımızın farkında olalım.
Sahip olamadığımız ve istediğimizi düşündüğümüz ne varsa gözden geçirelim.
-Gerçekten bunlara sahip olmayı istiyor muyuz?
-Neden ve ne için istiyoruz.
-Bunlara sahip olmanın bize gerçekten faydası olacak mı?
Kimi zaman bir şeyleri düşünmeden isteriz. Ancak sahip olduğumuzda hayatımızda yapacağı olumlu veya olumsuz değişiklikleri hesap etmeyi nedense unuturuz. Hayatın her aşaması hesaplar yapılarak yaşanmaz. Bunun yanında hayatımıza dahil etmek için uğraş verdiğimiz bir şeyler varsa bu hesabı yapmak durumundayız.
Hayat sınırlı bir zaman dilimi içerisinde başlar ve biter. Bu yüzden de bize ne faydası olacağı pek de belli olmayan bir şeyle vakit kaybetmek kendimize haksızlık etmek demektir.
*Bizi nelerin mutlu ettiğini tespit edelim.
Bu tespiti yapabilmek için sakin ve dingin bir zihne sahip olmak durumundayız. Karmaşa içerisindeki bir kafa sağlıklı kararlar almaktan uzaktır. Öte yandan diğer bir önemli unsurda kendimize açık davranmayı becerebilmektir.
Sadece kendimizin değil hayatımızdaki diğer insanların mutlulukları da önemlidir. Kararlarımızda bencillik hakim olduğunda mutluluğumuz gölgelenebilir.
Hayatımızı beraber geçirdiğimiz, anlarımızı paylaştığımız insanların mutlulukları da önemlidir.
Bizim mutluluk olarak adlandırdığımız şey onların mutsuzluğu olacaksa bu aşamada iyice düşünmemiz ve doğru karar vermemiz gerekir.
Kimi zaman bencil davranıp diğerlerinin mutluluğunu göz ardı ettiğimizde, ilk anda elde ettiklerimiz bize tatmin duygusu verse de bunun süreklilik garantisi yoktur.
İnsan kendisini sorgulamayı seven tek canlıdır. Dolayısıyla yapılmak istenen yapıldığında da iç hesaplaşma bitmez. Kimi zaman yaşadığımız bu iç hesaplaşmalar hele de yaptığımızdan emin değilsek dengemizin bozulmasına yol açabilir.
Hayattan ne kadar çok alırsak o kadar çok vermeliyiz. Mutlu olduğumuz her an için hayata borçlanmış sayılırız. Bunu da ödemenin en güzel yolu diğer insanlarında mutlu olmasına yardımcı olmaktır.
))))
