Selim Pozisyonel Vertigo

*MeleK*

♥Ben Aşık Olduğum Adamın Aşık Olduğu Kadınım♥
Selim Pozisyonel Vertigo
vertigo tedavisinde kullanılan ilaçlar pozisyonel vertigo belirtileri vertigonun iyileşme süresi ilaçları pozisyonel tedavisi
İç kulaktan kaynaklanan en sık baş dönmesi sebebidir. Şikayetlerin, iç kulakta bir yerde, kalsiyum çökmesi sonucu olduğuna inanılmaktadır. Bu çöküntüler, yer çekimi ve baş hareketleriyle, iç kulak sıvısında serbestçe yüzmektedirler. Kendiliğinden, viral hastalığı takiben veya baş travması sonrası oluşabilir.
Bu hastalıkta, baş ve vücut pozisyonlarında değişiklikle ortaya çıkan, bazen bulantının da eşlik ettiği baş dönmesi, sersemlik hâli görülür. Şikayetler, birkaç saniye veya dakika sürer. Şikayetler ortaya çıktığında, sorumlu kulak, genellikle yere doğru dönük olan kulaktır. İşitme kaybı, kulakta basınç hissi veya çınlama gibi şikayetler görülmez.
Bu durum, selim bir durumdur, çünkü kendi kendine düzelir. Düzelme, haftalar, aylar nadiren de bir yıl sürebilir.
Denge sistemini baskılayıcı ilaçlar kullanılır. Nadiren cerrahi gerekebilir.
Vestibüler Nörinit (Labirentit)
Bu hastalıkta, iç kulaktaki denge bölümünde bulunan sinir hücrelerinde şişme olur. Virüsün sebep olduğu düşünülmektedir. Kişiler, şikayetleri başlamadan önce, bir üst solunum yolu enfeksiyonu, soğuk algınlığı geçirdiklerini söyleyebilirler.
Ani oluşan baş dönmesi, bulantı, denge kaybı görülür; işitme normaldir. Şikayetler, başlangıçta şiddetlidir, kişi yürürken on gün kadar yardıma ihtiyaç gösterir ve kişinin bütün işlerini yapabilmesi, araba kullanabilmesi için de haftalar, hatta aylar gerekebilir. Kişi, başını ani olarak döndürdüğünde, geçici baş dönmesi veya sersemlik hissetmeye devam edebilir. Bu, bir yıl kadar sürebilir.
Şikayetlerin geçmesi için, denge sistemini bastıran ilaçlar kullanılır. İlaçlar, günde üç defa alındıklarında en etkili olurlar. Baş dönmesi azalmaya başladığında, ilaçlar da azaltılır ve sonunda kesilir. Nadir olarak, şikayetler bir yıldan fazla sürerse, operasyon yapılabilir.
Beyin ve diğer kulak, işlevleri üzerlerine aldıkları zaman, tam iyileşme olur. Bu süreç, bir yıl olabilir ve arada psikolojik ve fiziksel stresler, şikayetlerin geçici olarak artmasına yol açabilir. Şikayetler, stresle artsa bile, zamanla fiziksel aktiviteyi arttırmak önemlidir. Başınıza gelen şeylerin normal iyileşme süreci olduğunu bilin; kulağınıza veya iyileşmenize kötü yönde etki etmediğinizi aklınızda bulundurun.
Perilenf Fistülü
Bu rahatsızlık, uçağın inişe geçmesi, derine dalma, kafa travması gibi durumlarda ani basınç değişikliği sonucu oluşabilir. Basınç değişikliği, orta kulak ile iç kulağı birbirinden ayıran zarlarda yırtık meydana getirebilir ve iç kulak sıvısı, orta kulağa akar.
Baş hareketleri ile “baş dönmesi” ve “sersemlik hissi” oluşur. “İşitme kaybı”, “kulakta basınç veya çınlama” eşlik edebilir veya etmez.
Çoğu kez bu yırtık kendiliğinden iyileşir, tedaviye gerek kalmaz. Nadir vak’alarda, baş dönmesi kalıcı hâl alır. İlerleyici işitme kaybı oluşursa, operasyon gerekebilir.
Operasyonda, bu yırtık bölgenin tespiti ve onarılması gerçekleştirilir.
Akustik Nörinom
Akustik nörinom, denge sinirinde en sık oluşan selim tümöre verilen isimdir. Tümör, çok yavaş büyür, bu yüzden şikayetler belirgin olmadan yıllar boyu sürüyor olabilir.
“Baş dönmesi”, genellikle görülmez, çünkü tümör yavaş yavaş büyür, beyin ve diğer kulak, onun görevini üstüne alır. Bunun yerine hasta, dengesizlik hissine kapılabilir. Ortaya çıkan ilk şikayet “kulak çınlaması” olabilir. Çınlama, büyüyen tümörün siniri uyarmasıyla ortaya çıkar. Tümör büyüdükçe sinirin işitme bölümü de etkilenir ve işitme azlığı ortaya çıkar.
Teşhis, bilgisayarlı tomografi veya manyetik rezonanslı tetkikler ile konur.
Tedavi, tümörün operasyonla çıkartılmasıdır.
Yaşlılığa Bağlı Baş Dönmesi
Yaşlılıkta oluşan birçok değişiklik gibi, dengeyi sağlamakla görevli sistemlerde de değişiklikler olur.
Dengeyi etkileyen değişiklikler: Yaşlılarda, işitmenin azalması gibi, denge sinirinde de, “dönme, ivmelenme” gibi değişikliklere olan hassasiyette azalma olur. Sinirdeki uyarılarda azalma olabilir veya beyin kendisine gelen uyarıları tam olarak değerlendiremeyebilir; her iki durumda da, rahatsızlık, kendini baş dönmesi olarak ortaya koyar.
Görüşte azalma, bulanık görüş veya yakın bakışta göz yorgunluğu da buna eklenir. Gözdeki lenslerin elastikiyetinin azalması buna yol açar ve bifokal gözlüklerle bu durum düzeltilebilir. Göz tansiyonu, katarakt gibi durumlar da görmeyi etkileyerek, beyine giden bilginin azalmasına yol açarlar.
Kol ve bacaktaki kaslarda, liflerde, eklemlerde bulunan sinir uçlarında da değişikler olur. Omurgada ileri derecede eğim oluşabilir veya genel kas kütlesi azalmış olabilir. Şeker hastalığı, romatizma gibi hastalıklar, el ve koldaki his sinirlerinin zayıflamasına yol açarlar, böylece, vücud pozisyonu hakkında beyine iletilen bilgilerde azalma olur.
 
Geri
Üst