TÜSİAD: IMF ile yola devam etmek ek güvence olacak

Bilge Gökçen

Yeni Üye
Üye
TÜSİAD: IMF ile yola devam etmek ek güvence olacak
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, görüşlerinin "IMF ile yola devam edilmesi" olduğunu açıkladı.

IMF ile ilişkilerin nasıl devam edeceğinin bir an önce açıklığa kavuşturulması gerektiğini vurgulayan Yalçındağ, "Türkiye’nin IMF anlaşması ile yoluna devam etmesi, ülke açısından ek bir güvence oluşturacaktır" diye konuştu.

TEDİRGİNLİKLE İZLİYORUZ: PriceWaterHouse- Coopers’ın CNNTürk işbirliği ile düzenlediği "Davos’tan İstanbul’a" konulu toplantıda konuşan TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, "Dünya ekonomisindeki gelişmeleri hepimizin tedirginlikle izlediği bu dönemde" diyerek, bunun Türkiye’ye etkilerine değindi. Büyüme beklentilerindeki düşüşe ve enflasyonlardaki yükselişin önemli bir huzurluk kaynağı olduğuna dikkat çeken Yalçındağ, dünya ekonomisinin yavaşlayacağının anlaşılmasıyla beraber, gelişmiş ülkelerin, gelişmekte olan ülkelerin ne gibi önlemlerin alınacağı konusunda tartışma içine girdiğini hatırlattı.

MERKEZLERİN MAHARETLERİ: Küresel ekonomilerdeki son dalgalanmanın Türkiye’ye muhtemel olumsuz yansımalarını önlemek için alınabilecek önlemleri de dile getiren Yalçındağ, küresel yavaşlamanın, makro ekonomik politikalar açısından önem kazanacağını belirtti. Tüm dünyada yavaşlayan büyüme ve artan enflasyonist baskılar nedeniyle, enflasyonla mücadelede Merkez Bankalarının tüm maharetlerini göstermesinin gerekeceğini dile getiren Yalçındağ, bu dönemde, 2008’de hem yüzde 5 büyüme hızı elde edip, yatırımları, istihdamı canlı tutmaya devam etmek hem de enflasyonu yüzde 4 seviyesine çekmenin, Türkiye için hiç de kolay olmayacağını vurguladı.

BİR AN ÖNCE AÇIKLAYIN: Yalçındağ, öncelikle, 2008 yılında dünya ekonomisindeki gelişmelerin çok yakından izlenmesi ve para politikasının buna göre şekillendirilmesi gerektiğini anlatan Yalçındağ, makroekonomik politikalar açısından Türkiye’nin IMF ile ilişkilerini şöyle değerlendirdi: "IMF ile ilişkilerin nasıl devam edeceğinin bir an önce açıklığa kavuşturulması ihtiyacı var. IMF Anlaşması 2008 Mayıs ayında dolacaktır. Bu tarih, dünya ekonomisindeki belirsizliğin ve istikrarsızlığın muhtemelen zirveye tırmanacağı bir döneme denk gelmektedir. Artan belirsizlik ve risk altında, Türkiye’nin IMF anlaşması ile yoluna devam etmesi, ülke açısından ek bir güvence oluşturacaktır. Belirsizliği en kısa sürede azaltmak için, IMF anlaşmasının bir an önce açıklanmasının yararlı olacağını düşünüyoruz."

En iyi mesaj ’AB yolunda ilerleyen Türkiye’ olacak

ÖNCEKİ yıllarda Türkiye’nin sağlamış olduğu yüksek ekonomik performansta, kamu maliyesindeki iyileşmenin önemli rol oynadığına dikkat çeken Arzuhan Doğan Yalçındağ, şu saptamalarda bulundu:

Bütçe açığının GSYİH’ye oranı 2006’da son 30 yılın en düşük oranına geldi. Ancak, seçim atmosferinin etkili olduğu 2007’de yeniden artmasıyla, 2008’in önemli bir politika aracından yoksun kalındı.

Kaldı ki, yerel seçimlerin yaklaşmakta olduğunu bilmemize rağmen, maliye politikasında disiplinin korunacağı varsayımı altında bile, 2008 yılında büyümenin yavaşlaması, vergi gelirlerini azaltacak.

Türkiye’nin uluslararası piyasalardaki kredi notunun yükseltilebilmesi için bozulan bütçe disiplininin yeniden düzeltilmesini gerekecek.

Özelleştirme gelirlerinde, 2008’den sonra giderek azalma olacak. Bu durum ise, kalıcı vergi gelirlerinin devamını sağlayacak.

Para ve maliye politikalarının yanı sıra, ekonomide beklenti yönetimi de 2008’de büyük önem kazanacak.

ÖNCEKİ yıllarda Türkiye’nin sağlamış olduğu yüksek ekonomik performansta, kamu maliyesindeki iyileşmenin önemli rol oynadığına dikkat çeken Arzuhan Doğan Yalçındağ, şu saptamalarda bulundu:

Bütçe açığının GSYİH’ye oranı 2006’da son 30 yılın en düşük oranına geldi. Ancak, seçim atmosferinin etkili olduğu 2007’de yeniden artmasıyla, 2008’in önemli bir politika aracından yoksun kalındı.

Kaldı ki, yerel seçimlerin yaklaşmakta olduğunu bilmemize rağmen, maliye politikasında disiplinin korunacağı varsayımı altında bile, 2008 yılında büyümenin yavaşlaması, vergi gelirlerini azaltacak.

Türkiye’nin uluslararası piyasalardaki kredi notunun yükseltilebilmesi için bozulan bütçe disiplininin yeniden düzeltilmesini gerekecek.

Özelleştirme gelirlerinde, 2008’den sonra giderek azalma olacak. Bu durum ise, kalıcı vergi gelirlerinin devamını sağlayacak.

Para ve maliye politikalarının yanı sıra, ekonomide beklenti yönetimi de 2008’de büyük önem kazanacak.

Hürriyet
 
Geri
Üst