Gebelikte Neden Düşük Yapılır?

*MeleK*

♥Ben Aşık Olduğum Adamın Aşık Olduğu Kadınım♥
Gebelikte Neden Düşük Yapılır?
bu konu gebelik de düşük nedenleri hakkında bilgilere yer vermektedir.

Bazı gebelikler sonuna kadar gitmeyebilir ve farklı nedenlerden dolayı anne adayının gebeliği düşükle sonuçlanır. Bu durum genel olarak tüm çiftleri özellikle annenin psikolojisini derinden etkiler.

Gebelik de düşük nedenleri hakkında bilgi sahibi olmak isteyen herkes için uzmanlardan edindiğimiz bilgileri sizler için sunuyoruz.
gebelik_1-2c7.jpg




Düşük, hamile kadınları bekleyen çok önemli tehlikelerden biridir. Kısaca, ana karnı dışında yaşayacak kadar gelişmemiş bir ceninin kendiliğinden dölyatağından ayrılmasıdır. Her on gebelikten birinde düşüğe rastlanması, sorunun önem derecesini göstermektedir. Düşük, çoğunlukla hamileliğin ilk üç ayında olur. Bazı araştırmalar ilk üç ay içerisindeki düşük oranını yüzde 75, bazılarıysa yüzde 90 olarak vermektedir.

Düşüğün sebepleri üzerine çok sayıda teori ileri sürülmüştür... Korku, şok, düşme, sarsıntılı yolculuklar ve cinsel birleşme düşük nedeni olarak incelenmiş, lâkin kesin sonuçlara varılamamıştır. Diğer bazı sebepler ile düşüklerin yalnızca çok küçük bir bölümü açıklanabilir. Bunlar arasında, mol hidalik ve gebelik zehirlenmesini, annedeki fiziksel yapı bozukluklarını, şeker hastalığını, hipotiroidizmi, kronik hipertansiyonu ve cinsel organlardaki yapısal bozuklukları sayabiliriz.

Bunlara ilâve olarak, arsenik, kurşun, bakır bileşiklerinin yol açtığı zehirlenmelerin düşüğe sebebiyet verdiği bilinir. Bu tür maddelerin kullanıldığı sanayi dallarında çalışan kadın işçilerde düşük oranı çok daha yüksektir. Halk arasında, düşük yapıcı ilâç olarak kullanılan maddelerin bu tür bileşikler içerdiği görülmüştür. Bu maddelerin neden olduğu zehirlenmelerde, anne için hayati tehlike yaratmayan zehir miktarının, dölütün ölümüne ve plasentanın dölyatağı çeperinden kopmasına sebep olduğu tahmin edilmektedir.

Bütün bu nedenlere karşın, düşüklerin yaklaşık olarak yüzde 80'inin sebebi belirsizdir. Bu tür düşükleri açıklamak adına, ceninin kendisinde bozukluk olduğu ileri sürülmüştür. Yapılan araştırmalar esnasında, gebeliğin ilk üç ayında bulantı, baş dönmesi ve kusmadan şikâyetçi olan kadınlarda düşük oranının hayli az olduğu görülmüştür. Buna ek olarak, bu kadınlarda erken doğum ve ortalamadan daha küçük bebek dünyaya getirme olasılığı da çok düşüktür. Düşük başlangıcının iki belirtisi vardır... Karnın alt bölümünde kramp ağrısına benzer ağrılar ve dölyolundan kan gelmesi. Bu iki belirtinin, ikisinin birlikte oluşması şart değildir ve çoğu kez kanama çok hafif olur. Bu yüzden en ufak bir kan izi dahi düşük tehlikesine işaret eder. Herhangi bir belirti ortaya çıkar çıkmaz yapılacak ilk şey doktora haber verip sırt üstü yatmaktır. Doktor muhtemelen yatak istirahati, yatıştırıcı ilâçlar veya hormon tedavisi önerecektir.

Lâkin, bu tip önlemlerin pek de etkili olmadığı ve olacak bir düşüğü engellemenin mümkün olmadığı doktorlar tarafından da kabul edilir. Bazı durumlarda ise, belirtiler ortaya çıktıkları gibi kendiliklerinden kaybolurlar. Ağrının ve kanamanın tüm önlemlere rağmen artması, düşüğün kaçınılmaz olduğunun göstergesidir. Bazı kadınlarda belirtilerin artmasıyla birlikte cenin ve plasenta vücuttan atılır ve belirtiler süratle kaybolur. Bu durum, düşüğün tamamlandığını gösterir ve yapılacak tek tedavi kısa süreli bir yatak istirahatidir. Vücuttan bazı parçaların atılmasına rağmen kanama devam ediyorsa, bu, düşüğün tamamlanmadığını ve plasentanın bazı parçalarının dölyatağı içerisinde kalmış olduğunu işaret eder. Bu durumda yapılacak ilk şey oksitosin hormonu enjekte edilerek dölyatağının kasılmasını sağlamaktır. Eğer bu kasılmalar, kalan parçaları dışarı atamazsa kanama devam edecektir. Son çare olarak dölyatağı ağzı genişletilerek, operasyona uygun aletle kalan parçalar alınır. Düşükten sonra iyileşme hızlıdır. Çoğu zaman bir kaç günlük süre yeterlidir.

Fakat, düşüğün kadında yarattığı duygusal şokun geçmesi çok daha uzun sürer. Bazı kadınlar, düşükten kendilerini sorumlu tutup, cesaretlerini kaybederek, hiçbir zaman anne olamayacakları korkusuna kapılırlar. Bu tür tehlikeleri önlemek için, çoğu kez en kısa zamanda yeniden gebelik önerilir. Sağlıklı bir ikinci gebelik şansı oldukça yüksektir ve arka arkaya iki ya da üç düşük yapmış kadınlar dahi, gerekli tıbbi müdahalelerle sağlıklı bir bebek dünyaya getirebilirler.
 
Geri
Üst