zamanederwich

TOPLUMSAL BİR YOZLAŞIRÜŞVET VE ADAM KAYIRMA DIŞINDA RÜTBE YA DA MAKAM KAYMASI..Ülkemizde hukuk kurallarının üstünlüğü tartışılmaz. Karine gereği kanun önünde herkes eşittir, ki bir istisna olarak kamu hukuku kamu yararlı amaçlarda özel hukuka müdahalesi hukuk kuralları içinde serbesttir. Örneğim özel mülkiyetin kamulaştırılması gibi.. kamu hukuku değerini ödemek şartıyla kamu yararı amacıyla istediği taşınmazı kamulaştırabilir.Bu işin makam, yetki ya da rütbe kayması ile ilgisini nasıl kuracağımı merak ettiniz. Şöyle ki, doğal olarak yetkisini anayasadan almış kamu kurumlarının hukuka tabi idare işleri makamlara yetki verilmek suretiyle uygulanır. Şüphesiz makamlarda insanlara emanet edilmektedir.Bu durumda ne olmaktadır. Mesela; belediye başkanının eşi belediye başkanı statüsüne yükselmektedir. Bir çok kurumda bu gibi olaylarla karşılaşılabilmektedir. Belediye başkanını eşine selam vermediği için işine son verilen personellerin olduğunu duymak artık bize tuhaf gelmemektedir. İsmini anıp saygısızlık edemediğim bir çok kurumda makam sahibinin eşleri makam sahibi gibi saygı görmekte, hatta yazılı ve görsel medyada bile makam sahibi edasıyla boy göstermektedir. Örneğin oy verip birini millet vekili bakan başbakan cumhurbaşkanı seçersiniz. Yada bir memuru idare görevi verilir. Sonra bir bakarsınız. Aslında siz haberiniz olmadan bir aileye hatta sülaleye oy vermişsiniz yada bir makama atamışsınızdır.Yuhhhh artıkJ. Hakkaten miğde bulandırıcı bir durum. Bu makam kayması nerelere kadar yayılmış. Pes yani. Makam sahibinin çok yakın arkadaşına saygısızlık mı yapmışım. PeehhhJ. Olay bu duruma geldiğine göre demek ki ortada bir haklılık var. Üstelik pek çok yönden sağlaması yapılmış bir haklılık. Herkes eşittir ama bazıları daha da eşitse; toplumun her kurumunda bu eşitliğe direnmek eşit olmak isteyenlerin hakkıdır.
 
gul15-albumleri-ask-resim2665-2.jpg
 
Gittin mi?Önce 3 adım atacaksın.İlkinde yol tutacaksın!Kalbini tutan yoldan gayrı yön verecek.Ve unutacaksın! Adam gibi... yüreklice, bencilce,Kendinden başkasını.İkincisinde Sileceksin! Oynadığın tiyatroda bir perdeyi ya da sahneyi ki,Geleceğini bağlayan bir geçmişten kurtulacaksın,Dökülecek tecrübelerin çantandan ki, Heyecanı yeniden bulacak kadar gençleşeceksin.Yeni bir pencereden farklı bir manzaraya odaklanacaksın ki,Ufka bağlanmaktan başka yol bulamayacak usun.Son adımda fark edeceksin!Sevgilinin terk edilemez olduğunu ki,Sevmediğini anlayacaksın.Ve bir an duracaksın,Terk edişin sevgiliyi değil,Sevgiyi olduğunu fark edeceksin.Ve fark edeceksin ki, Yolun bundan sonrası hep üçüncü adım.
 
bu gün kendin için ne yaptım aanlatacam. az sonra. özür dilerim burda fazla kalınca bağlantı kopuyor. maalesef başka bir yerde yazım buraya yapıştıracam. bakalım neler geveleyecem:)
 
Bu gün çok bencilim. En son kendim için yaptığım şey bu siteye üye olmakmış. Oooo çok zamanda geçmiş ki, bencil olup kendim için bir şeyler yapmaya karar verdim. Ama işe yapmamakla başladım. Mesela akşam herif için yemek yapmadım. Sığır mı? Hep yalağına koyacam o yiyecek, bu günde kendi pişirsin kendi yesin. Olmazsa çıkıp dışarıda yesin. Olmadı anası baksın canım. Büyütüp büyütüp bakması zora girdimi kakaladı bana. Çenesi açılıp evde horozlandı mı? Ağır geldi bakımı sevgili kaynanama hoop doğru elin kızı baksın yok öle yağma ben mi yaptım ben mi doğurdum. Kim yaptıysa bu gün o baksın.karnını doyursun yatırsın uyutsun. Kumandayı da versin eline baksın maçına yorumuna. Zaten bu gün yaprak dökümü var hiiiiiççççç çekemem doğru annesine. Sonra sabah yağmur yağıyordu hoşuma gitti biraz ıslanayım dedim ufaktan yürüdüm. Boynum tutulmuş son bahar yağmuru insanın içine işliyormuş yaşlanmışıııımmmm!!!!!!! Kremlerde bir yere kadar yaniiiii.. Yüzüme sürdüğüm geçleştirici kemik yaşını düşürmediğini de bu gün öğrendim. Yaaaaaaaaa gerçekten yaşlanıyoruzzzzzzzz... dur herifi annesinden çağırayım ayol. Bu yaştan sonra eldekini kaçırıp bir daha koca arayamam. Uğraşamam o kadar. Bari eve giderkende yiyecek bişiler alayım aç gelir işten canım yaaaaa. Kıyamam.. Görüyorsunuz canlarım bi yaştan bir zamandan sonra bencillik bile yapılmıyor.
 
Bu gün çok bencilim. En son kendim için yaptığım şey bu siteye üye olmakmış. Oooo çok zamanda geçmiş ki, bencil olup kendim için bir şeyler yapmaya karar verdim. Ama işe yapmamakla başladım. Mesela akşam herif için yemek yapmadım. Sığır mı? Hep yalağına koyacam o yiyecek, bu günde kendi pişirsin kendi yesin. Olmazsa çıkıp dışarıda yesin. Olmadı anası baksın canım. Büyütüp büyütüp bakması zora girdimi kakaladı bana. Çenesi açılıp evde horozlandı mı? Ağır geldi bakımı sevgili kaynanama hoop doğru elin kızı baksın yok öle yağma ben mi yaptım ben mi doğurdum. Kim yaptıysa bu gün o baksın.karnını doyursun yatırsın uyutsun. Kumandayı da versin eline baksın maçına yorumuna. Zaten bu gün yaprak dökümü var hiiiiiççççç çekemem doğru annesine. Sonra sabah yağmur yağıyordu hoşuma gitti biraz ıslanayım dedim ufaktan yürüdüm. Boynum tutulmuş son bahar yağmuru insanın içine işliyormuş yaşlanmışıııımmmm!!!!!!! Kremlerde bir yere kadar yaniiiii.. Yüzüme sürdüğüm geçleştirici kemik yaşını düşürmediğini de bu gün öğrendim. Yaaaaaaaaa gerçekten yaşlanıyoruzzzzzzzz... dur herifi annesinden çağırayım ayol. Bu yaştan sonra eldekini kaçırıp bir daha koca arayamam. Uğraşamam o kadar. Bari eve giderkende yiyecek bişiler alayım aç gelir işten canım yaaaaa. Kıyamam.. Görüyorsunuz canlarım bi yaştan bir zamandan sonra bencillik bile yapılmıyor.
Mesela akşam herif için yemek yapmadım. Sığır mı? Hep yalağına koyacam o yiyecek, bu günde kendi pişirsin kendi yesin. Olmazsa çıkıp dışarıda yesin. Olmadı anası baksın canım. Büyütüp büyütüp bakması zora girdimi kakaladı bana. Çenesi açılıp evde horozlandı mı? Ağır geldi bakımı sevgili kaynanama hoop doğru elin kızı baksın yok öle yağma ben mi yaptım ben mi doğurdum. Kim yaptıysa bu gün o baksın.karnını doyursun yatırsın uyutsun. Kumandayı da versin eline baksın maçına yorumuna.

çok alemsin valla
güldürdün beni hahaha
ilgi,nç tespitler :)
 
İŞ YERLERİNE DAİR....Nerden çıktı bu konu demeyin. Böle bir konu ancak nerden çıkabilir. Tabi ki ülkemizden. Üniversite mezunlarının belirgin özelliklerinden birisi, üniversite öğrencisi olmaktır. Bu öğrencilik o nun mesleğidir. Mezun olduğunda emekli olduğunu düşünür ve bu güne kadar meslekte çalıştığı yılların (öğrencilikte harcadığı emeklerin) emekli maaşı olarak geri dönüşünü bekler. Tabi ki de çok beklerJ. Benim kavrayabildiğim temel sorun işi yapmayı öğrenme ile işi öğrenme arasındaki ikilemdir. Öğrenciliğimiz boyunca işi yapmayı öğreniyoruz ama, iş bulduğumuzda ya da işe müracaat ettiğimizde uzun süredir yapılan işin otomatikleşmiş biçimi ve bu sürece adapte olmuş birey ile karşılaşıyoruz. Müracaat ettiğimiz departmanda bizlerden önce çalışan insanın yaptıklarını sürdürmemiz beklenmektedir. Oysa biz farklı biriyiz. Algılarımız farklı tepkilerimiz farklı bilgimiz olumlu ya da olumsuz mutlaka farklı ve önemlisi işletmeden öğreneceklerimiz olduğu kadar işletmeye vereceklerimizde olduğuna inanıyoruz. İşte bu noktada işe karşı direnme ya da adaptasyon başlıyor. İş yerindeki tüm organizasyonu karşınıza alabiliriz ve işletmeye verebileceklerimizi anlatmaya çalışırız. Bu direnmede başarılı olmak kariyerdir ki, pek azımız bu kariyere başlayabiliyoruz. Tersi; eğitimi aldığınız her şeyi unutur ve departmanın bizden önceki performansını sürdürme gayretine gireriz. Ve “başarılı” olursunuz. İşletmedeki otomatikleşmiş sürecin bizden istediği adaptasyon başlamıştır. Ve işler diğer personellerin yapmayı öğrendiği şekilde sürüp gitme eğiliminden taviz vermemiştir. İşletmede herhangi bir sorun karşısında, refleks olarak tepki veren otomatik insanlar bizden daha başarılı gözükürler. Biz ise o refleksleri öğrenene kadar yeni bir öğrencilik hayatına başlarız. Ve bu üniversite hayatından daha uzun ve yorucudur.Sanmayalım ki bu otomatik insanlar bir süre sonra işten ayrılırlar ve onlardan kurtulursunuz. Bu imkansızdır. Çünkü onlarda bilmektedir ki, uzun yıllar harcayarak kazandıkları bu otomatik refleks sadece bu işletmede geçerlidir. Bu işletmenin dışında ne yapabileceklerine dair hiçbir fikirleri yoktur. Bu nedenle bu insanlardan kurtulmamız imkansızdır. Onlar işletmenin dinazorudurlar. Göktaşı olup başlarına yağmadığımızda da varlıklarını sürdürmeye devam ederler. Bu açıdan baktığımızda işletmede sektör için artık bir dinazordur. Değişmesi gelişmesi çok yavaş ve hantaldır. Mesela üretim müdürünü ele alalım. Hayatını ne kadar hammadde girer ve ne zaman ne kadar mamul üretilir hesabı içerisinde tüketir. Bu insanın başarı performansı bir önceki girdi- çıktı miktarını ve zamanı tutturmasıdır. İşler zaten otamatikleşmiştir. Olağan üstü bir durum olmadığı sürece de bu performansı sergiler. Yaptığı işin parasal rakamlarını muhasebeden öğrenir. Eyvahhhhhhh muhasebe bu rakamları derleyip toplayım sınıflandırıp raporlayana kadar atı alan üsküdarı geçmiştir. Muhasebenin raporu üretim müdürünün eline geldiğinde mamul artık depoda bile değildir. Rapora zarar ettikleri yazılıysa hemen ürünün fiyatını ayarlarlar. Niçin zarar ettiklerini düşünmezler.kimsede onlara bir önceki üretim zararının hesabını sormaz. Böle sürer gider. İşin iyi yanı size de kimse hesap sormaz bile sürer gider:)
 
Geri
Üst